Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Film İzleme Kulübü (Kapanmıştır)

Tamam mı, devam mı?


  • Kullanılan toplam oy
    53
Amerikan versiyonunu izlemiştim. Bunu yeni izliyorum. Sonları farklıymış. Sonu bilmek tabut sahnesinin etkisini düşürdü ama şoke olmuştum ben zaten bu sahneye Amerikanda. Onun dışında dayak sahnesi öncesindeki kısa konuşma sahnesi ve far önünde koşma sahnesi benim için öne çıkan sahneler oldu. Fransa kırsalı güzeldi. Müzikleri pek iyi bulmadım. Bilmiyorum Amerikanı bildiğimden mi ama bu filmde erkek sevgiliyi oynayan karakterin içinde bulunduğu çaresizlik iyi yansıtılamamış gibi geldi bana, ki filmin etkileyiciliğinin büyük kısmını bu çaresizliğin vermesi gerekir. Halbuki katilin sosyopatlığına karşı erkek kurbanın psikopatlığı vardı, sırf far önünde koşma sahnesi hariç.

Psikopat derken kelimeyi "duyguları anlayabilen ama hissedemeyen" anlamıyla kullanıyorum, argo anlamıyla değil.
 
Spoorloos Filmi Hakkında Yorumlar:

Amerikan versiyonunu izlemiştim. Bunu yeni izliyorum. Sonları farklıymış. Sonu bilmek tabut sahnesinin etkisini düşürdü ama şoke olmuştum ben zaten bu sahneye Amerikanda. Onun dışında dayak sahnesi öncesindeki kısa konuşma sahnesi ve far önünde koşma sahnesi benim için öne çıkan sahneler oldu. Fransa kırsalı güzeldi. Müzikleri pek iyi bulmadım. Bilmiyorum Amerikanı bildiğimden mi ama bu filmde erkek sevgiliyi oynayan karakterin içinde bulunduğu çaresizlik iyi yansıtılamamış gibi geldi bana, ki filmin etkileyiciliğinin büyük kısmını bu çaresizliğin vermesi gerekir. Halbuki katilin sosyopatlığına karşı erkek kurbanın psikopatlığı vardı, sırf far önünde koşma sahnesi hariç.

Psikopat derken kelimeyi "duyguları anlayabilen ama hissedemeyen" anlamıyla kullanıyorum, argo anlamıyla değil.
Filmi izledim. Ekşi'de falan çok beğenilmiş ama ortalama bir filmdi bence.

Filme iyi değil de ortalama dememin sebebi şu: Karakterler bir hayli geri zekalı. Bu tarz filmlerde karakter geri zekalı olmadığı zaman, o film baya iyi oluyor. Ama çoğu kişi, karakterlerin zekasını tutturamadığı için, ortaya bana göre kötü - ortalama olan filmler çıkıyor.

Bir şey anlatılmış konu da güzel işlenmiş. (Gerilim kısmı hariç, izlerken filmin gerilim filmi olduğunu bile anlamadım.) Ama şu karakterlere ve kurguya da az önem verin yav.

Rex ve Saskia tam geri zekalı. Film boyunca bunların aptallıklarını şu şekilde izledim.



Katilin sosyopatlığı güzel işlenmiş. Ama zeka konusuna gelirsem, o da geri zekalı. Pasoportlarımızı kontrol ederse sana söylemeyeceğim diyerek zeki olunmuyor. Bu adam bu zekası ile akademisyen değil, ilkokul öğretmeni bile olamaz. Üç sene boyunca yakalanmamış olmasının da hiçbir mantıklı açıklaması yok.

Kısacası bu kadar geri zekalı karakterler yaratıp izleyicinin aklı ile dalga geçtiği için ortalama bir film dedim. Bunu başarabilselerdi ve katilin davranışları ve düşünecelerini biraz daha karışık bir şekilde yansıtabilselerdi iyi bir film diyebilirdim.
Not: Film ile ilgili yapılan ekstra tartışmalar var, ama onları buraya ekleyemedim. Benim mesajımdan sonra yazılanlara bakarsanız okuyabilirsiniz.

Katilin, kadını 'alma' şekli çok riskliydi bence. Gündüz gözüyle yani olacak şey değil. Katil, hayat kadını vs. de öldürmek istemediğini söylüyor ama bardan falan birini bulmak en azından daha az riskli olabilirdi. Ayrıca filmin en omniscient (her şeyi bilen) karakterinden bahsetmeyi unutmuşum. Katil, eczane arama yöntemini denerken bir kadına denk geliyordu katili önceden tanıyan, katilin kızına özel ders veren bu omniscient ablamız direkt her şeyi anlayıp üzerine de yargılamayıp bir de fikir vermişti benzinciye git diye. O kısım güzeldi.
Filmi baya beğendiğim. Öneren arkadaşa teşekkür ederim.
Katil kim sorusundan ziyade bu şekilde bir kurgu daha çekici gelmiştir hep. İstisnalar hariç öbür türlü gizem faktörüyle beslenip plot twistle filmi bitirmek biraz kolaya kaçmak gibi gelmiştir hep. Filmle ilgili olarak diyalogları beğendiğim. Reymond'un kafasındakileri yavaş yavaş işlemesi, prova etmesini izlemek baya ilgi çekiciydi. Araya serpiştirilen basit ama can alıcı detaylara bayıldım. Özellikle boğulan küçük kızı kurtardıktan sonraki surat ifadesine bittim:D Bu arada kimya anlattığı sahne ve benim de bir zamanlar bıraktığım sakalı ile çok sevdiğim Walter White geldi aklıma.

Son olarak o dönemde mobeselerin olmaması gerçekten çok özlenen bir detay. Devlet ve kanunların insanları güvenlik ilizyonu ile büyüleyip ellerinden özgürlüklerinin alınmasını kendi adıma protesto ediyorum:D
Çok güzel filmdi yer yer biraz sıksada olur o kadar diyebilim. Sonu da çok güzel bitti acaba ne olucak diye insanı düşündürür sürekli. Amerikan'lar işe el atmış sonunu da neticeye baglamışlar zaten filmin en güzel argümanı sonu bence hay yapacagınız işe. Bu arada İyi bir yönetmenin elinde yeniden çekilse ciddi anlamda Oscar adayı olabilir hatta kazanır. Ben biraz diyalogların ve karakter gelişiminin aşağı da kaldıgını hissettim. Mesela mendilci abimizin neden bunları yapıyo kısmı bayagı boş kalmış çok daha iyi yansıtılabilirmiş veya anlatılabilirmiş. Biraz potansiyelinin altında kalmış bütün olarak film.

Önerilen en güzel birkaç filmden biriydi bence. Bu kadar iyi bir film var ortada haberim bile yok bayağı da film izlerim ona rağmen. Çok güzel film önerisi olmuş tebrik ederim devamı da bekliyorum @Millennium Wizard

Edit: 1988 yapımı bir film için biraz katı eleştirilmiş bence film. Eski klasikleri şimdi izlerken bu ne saçma film ya der gibi bişey olmuş.
 
Son düzenleme:
Amerikan versiyonunu izlemiştim. Bunu yeni izliyorum. Sonları farklıymış. Sonu bilmek tabut sahnesinin etkisini düşürdü ama şoke olmuştum ben zaten bu sahneye Amerikanda. Onun dışında dayak sahnesi öncesindeki kısa konuşma sahnesi ve far önünde koşma sahnesi benim için öne çıkan sahneler oldu. Fransa kırsalı güzeldi. Müzikleri pek iyi bulmadım. Bilmiyorum Amerikanı bildiğimden mi ama bu filmde erkek sevgiliyi oynayan karakterin içinde bulunduğu çaresizlik iyi yansıtılamamış gibi geldi bana, ki filmin etkileyiciliğinin büyük kısmını bu çaresizliğin vermesi gerekir. Halbuki katilin sosyopatlığına karşı erkek kurbanın psikopatlığı vardı, sırf far önünde koşma sahnesi hariç.

Psikopat derken kelimeyi "duyguları anlayabilen ama hissedemeyen" anlamıyla kullanıyorum, argo anlamıyla değil.
Önce izlemen yazık olmuş.Bu film Hollywood tarzı değil orada aynı etki olmaz kolay kolay.Seni bilmem ama farketmeden bu hatayı yaptığım zaman canım sıkılıyor birkaç kez denk geldi bana.Her zaman orjinalini önce izlemeyi tercih ederim aynı yönetmen olsa bile.Haneke Funny Games filmini 2 kez çekmiş.İkincisini izlemedim ama o filmden pek bahsedildiğini görmedim.Yeniden çevrim genelde ilk film başarısızsa yada ilk filmde yeterli imkanlar yokken çekilmişse daha iyi oluyor.
 
Önce izlemen yazık olmuş.Bu film Hollywood tarzı değil orada aynı etki olmaz kolay kolay.Seni bilmem ama farketmeden bu hatayı yaptığım zaman canım sıkılıyor birkaç kez denk geldi bana.Her zaman orjinalini önce izlemeyi tercih ederim aynı yönetmen olsa bile.Haneke Funny Games filmini 2 kez çekmiş.İkincisini izlemedim ama o filmden pek bahsedildiğini görmedim.Yeniden çevrim genelde ilk film başarısızsa yada ilk filmde yeterli imkanlar yokken çekilmişse daha iyi oluyor.
Ben de önemli görürüm orijinalini önce izlemeyi. Ama ben Hollywood versiyonunu izlediğimde çocuktum ve o zaman sadece TV'den izlerdik ailecek film. Yani araştırıp orijinali varsa bulma bilincine ve imkanına sahip değildim.
 
Filmi izledim. Ekşi'de falan çok beğenilmiş ama ortalama bir filmdi bence.

Filme iyi değil de ortalama dememin sebebi şu: Karakterler bir hayli geri zekalı. Bu tarz filmlerde karakter geri zekalı olmadığı zaman, o film baya iyi oluyor. Ama çoğu kişi, karakterlerin zekasını tutturamadığı için, ortaya bana göre kötü - ortalama olan filmler çıkıyor.

Bir şey anlatılmış konu da güzel işlenmiş. (Gerilim kısmı hariç, izlerken filmin gerilim filmi olduğunu bile anlamadım.) Ama şu karakterlere ve kurguya da az önem verin yav.

Rex ve Saskia tam geri zekalı. Film boyunca bunların aptallıklarını şu şekilde izledim.



Katilin sosyopatlığı güzel işlenmiş. Ama zeka konusuna gelirsem, o da geri zekalı. Pasoportlarımızı kontrol ederse sana söylemeyeceğim diyerek zeki olunmuyor. Bu adam bu zekası ile akademisyen değil, ilkokul öğretmeni bile olamaz. Üç sene boyunca yakalanmamış olmasının da hiçbir mantıklı açıklaması yok.

Kısacası bu kadar geri zekalı karakterler yaratıp izleyicinin aklı ile dalga geçtiği için ortalama bir film dedim. Bunu başarabilselerdi ve katilin davranışları ve düşünecelerini biraz daha karışık bir şekilde yansıtabilselerdi iyi bir film diyebilirdim.
 
Filmi izledim. Ekşi'de falan çok beğenilmiş ama ortalama bir filmdi bence.

Filme iyi değil de ortalama dememin sebebi şu: Karakterler bir hayli geri zekalı. Bu tarz filmlerde karakter geri zekalı olmadığı zaman, o film baya iyi oluyor. Ama çoğu kişi, karakterlerin zekasını tutturamadığı için, ortaya bana göre kötü - ortalama olan filmler çıkıyor.

Bir şey anlatılmış konu da güzel işlenmiş. (Gerilim kısmı hariç, izlerken filmin gerilim filmi olduğunu bile anlamadım.) Ama şu karakterlere ve kurguya da az önem verin yav.

Rex ve Saskia tam geri zekalı. Film boyunca bunların aptallıklarını şu şekilde izledim.



Katilin sosyopatlığı güzel işlenmiş. Ama zeka konusuna gelirsem, o da geri zekalı. Pasoportlarımızı kontrol ederse sana söylemeyeceğim diyerek zeki olunmuyor. Bu adam bu zekası ile akademisyen değil, ilkokul öğretmeni bile olamaz. Üç sene boyunca yakalanmamış olmasının da hiçbir mantıklı açıklaması yok.

Kısacası bu kadar geri zekalı karakterler yaratıp izleyicinin aklı ile dalga geçtiği için ortalama bir film dedim. Bunu başarabilselerdi ve katilin davranışları ve düşünecelerini biraz daha karışık bir şekilde yansıtabilselerdi iyi bir film diyebilirdim.
Ortalama film anlayışına hayranım. :) Hollywood çok alıştırmış seni zehir gibi ajanlara süper zeka Sherlock aksiyon karakterlerine.Ne yazıkki gerçekte öyle şeyler olmuyor.
 
Ortalama film anlayışına hayranım. :) Hollywood çok alıştırmış seni zehir gibi ajanlara süper zeka Sherlock aksiyon karakterlerine.Ne yazıkki gerçekte öyle şeyler olmuyor.
Aynı katil Rex'in sevgilisi Saskia'yı değil de, kahvede okey oynayan ilkokul 2 terk Ahmet Amca'nın karısı Ayşe Teyze'nin karısını kaçırsaydı ve olay Avrupa'da değil de Türkiye'de olsaydı, şu an hapiste olurdu.

Ben öyle süper zeka, insan üstü güce sahip karakterler beklemiyorum. Bu filmdeki karakterler öyle olsa da eleştirirdim zaten. Hani sadece normal insanlar olsun istiyorum. :)

Yorumu yazmadan önce gidip spoiler resimlerine baktım ve Kyoshiro'yu gördüm. Asabım bozuldu biraz. Bu sebeple yorumu biraz sert yazmış olabilirim. Eğer öyleyse, kusuruma bakma. :)
 
Son düzenleme:
Aynı katil Rex'in sevgilisi Saskia'yı değil de, kahvede okey oynayan ilkokul 2 terk Ahmet Amca'nın karısı Ayşe Teyze'nin karısını kaçırsaydı ve olay Avrupa'da değil de Türkiye'de olsaydı, şu an hapiste olurdu.

Ben öyle süper zeka, insan üstü güce sahip karakterler beklemiyorum. Bu filmdeki karakterler öyle olsa da eleştirirdim zaten. Hani sadece normal insanlar olsun istiyorum. :)

Yorumu yazmadan önce gidip spoiler resimlerine baktım ve Kyoshiro'yu gördüm. Asabım bozuldu biraz. Bu sebeple yorumu biraz sert yazmış olabilirim. Eğer öyleyse, kusuruma bakma. :)
Ortada normal bir durum yok zaten normal insanlardan kastın hata yapmayan falan mı ? Hatasız kul olmaz.Spoilera alsan birde daha iyi olur.
Filmin sonunda seyirci olarak bizde gitme lan aptal mısın diyoruz zaten bunda bir sorun yok.Ancak burada vurgu başka bir noktaya.Adam o kadar umutsuz bir durumda ki en ufak umut için bile bile lades diyor.Bu konuda aptallık yapıyor ama sonu etkileyici kılan da bu zaten.Kadının başına gelenler gibi yaşamda herkesin başına gelebilecek birşey.İnsanlar bir umutla kandırılıyor ve sonu hazin oluyor.Kimse mükemmel değil senin istediğin şekilde olamaz çünkü sıradan insanların hikayesi anlatılıyor.
 
Ortada normal bir durum yok zaten normal insanlardan kastın hata yapmayan falan mı ? Hatasız kul olmaz.Spoilera alsan birde daha iyi olur.

Filmin sonunda seyirci olarak bizde gitme lan aptal mısın diyoruz zaten bunda bir sorun yok.Ancak burada vurgu başka bir noktaya.Adam o kadar umutsuz bir durumda ki en ufak umut için bile bile lades diyor.Bu konuda aptallık yapıyor ama sonu etkileyici kılan da bu zaten.Kadının başına gelenler gibi yaşamda herkesin başına gelebilecek birşey.İnsanlar bir umutla kandırılıyor ve sonu hazin oluyor.Kimse mükemmel değil senin istediğin şekilde olamaz çünkü sıradan insanların hikayesi anlatılıyor.
Haklısın, bir an dalgınlığıma gelmiş, spoiler'a almayı unutmuşum.

Tamam, hani orada senin dediğin şey anlatılmaya çalışılmış onun farkındayım. Ama sadece o değil mesela.

-Katilin kadını öldürme şekli, yaptığı plan falan kusursuzdan çok uzaktı. Polisin olayı üç yıl boyunca çözememesi baştan falso bence.

-Onun haricinde, adamı yakalayıp polise gitmemesi de mantıklı bir şekilde açıklanmadı. Katil polise gitmen ise yaramaz dedi, adam da direkt hee, tamam o zaman dedi. Hadi orada yedin. Adam sana uyku ilacı içirmeye çakışıyor. Sen ölümü bile göze almışsın. Bunu yapacağına, tutuklamayı göze alıp, adamı tut, döv ve uyku ilacını ona kendin içir. Sonra git, silah zoruyla adamdan gerçekleri öğren.

-Bir de hepsini geçiyorum. Adam ve kadının benzin bitince yaptıkları, söyledikleri ve sonradan barışma şekilleri bile garipti. Basit bir olayı deli gibi büyüttüler, sonra hiçbir şey yokmuş gibi barıştılar falan.

Ortada normal bir durum yok zaten normal insanlardan kastın hata yapmayan falan mı ? Hatasız kul olmaz.
Ben şunu beklerdim. Katil süper zeka olmasın, ama biraz daha zeki bir tip olsun. Hani polislerin kendisini 3 yılda bulamamasının bir sebebi olsun.

Bir de diğer adamın katille gitmekten başka çaresi olmasın. Hani izlerken onun çaresizliğini biz hissedelim, izlerken yaptığın aptalca ama bunu yapmakta haklısın, kıza ne olduğunu öğrenmenin başka yolu yok falan diyelim. Ya da başka yolu olsun, ama katil daha ikna edici olsun mesela. Böyle olsaydı film çok daha iyi olurdu bence.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 5)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık