Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Film İzleme Kulübü (Kapanmıştır)

Tamam mı, devam mı?


  • Kullanılan toplam oy
    53
Filmi izledim. Aslında bu da baya bilinen bir film sanırım, ama benim cahilliğime geldi biraz. Film baya efsane, Memento dahil, burada önerilen tüm filmlerden daha iyi. Eddie The Eagle ve Buda As Sharm Foru Rikht gibi filmlere fark atıyor zaten. Neden daha önce izlememişim diye kendimi sorguluyorum şu an. Bu kararı vermek için düşünmem lazım ama Top 10 listeme girer muhtemelen. Daha önce bu tarz diyebileceğim The Man From Earth'ü de izlemiştim, o da iyiydi ama bu daha sağlam bir film.

@Kaizokou Gari senin bu filmi sevme ihtimaline %20 veriyorum açıkçası. Ama bence izlemelisin. Önyargılı olmamak gerek yani. :D

Öncelikle oyunculuklar mükemmel neredeyse. Bugün tüm oyuncuların öldüğünü düşününce kötü hissetmemek elde değil. :(

Film önyargıyı çok iyi bir şekilde işlemiş. Filmin başında siz dava ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. Jüri ilk konuşmaya başladığı zaman da içinizden çocuk %100 suçlu diye düşünüyorsunuz. (Tabi filmin sonunun nereye varacağı biraz tahmin edilebiliyor ama film 1957 yılında çekildiği için bunun lafını bile etmiyorum şu an.)

Film ilerledikçe film sizin bile önyargılı olduğunuzu açığa çıkarıyor. Ayrıca bu konuda çok iyi bir şekilde ders veriyor. Bir görüşü takım tutar gibi desteklemememiz gerektiğini, veya bir görüşe körü körüne bağlandığımızda bırakmanın ne kadar zor olduğunu falan gösteriyor.

Filmde şu anki filmlerin bazılarında bile dikkat edilmeyen bazı basit detaylar da dikkatimi çekti. Oda epey sıcak. Başta çoğu kişinin mendili olduğu için kan ter içinde kalmıyorlar, ama bir süre sonra mendil sırıl sıklam olduğu için kendileri de sırıl sıklam oluyor. Yüzlerindeki terler, kıyafetlerinin ter olması falan da iyi bir şekilde gösterilmiş.

Aynı zamanda argümanların çürütülmesi de baya iyiydi. Çok ince detayları etkili bir şekilde açıklamışlar ve filmi izledikten sonra izleyicinin aklında boşluk kalmıyor. (Bir tek sinema olayında azıcık ikna olmadım. Ama neyse.) Ayrıca beyinlerin çarpışmasını izlemek de çok zevkli idi.

Sinema konusundaki argüman haricinde eleştirebileceğim iki "ufak" ve pek önemli olmayan detay daha var.

1-Adamlardan biri bağırırken diğerlerinin masadan kalkıp bazılarının arkasını dönmesi yapmacıktı.
2- Yine çok ön yargılı olup, argümanları daha sağlam biri de olsaydı daha iyi olabilirdi.

Ama dediğim gibi, basit detaylar yani. Çok takılmaya bile değmez.

Bir de aralarda olup da efsane olan detaylar da var. Bazılarını farkeden ben değildim, kabul ediyorum. :D

1-Baştaki vantilatör konusunda bile önyargılı olmaları. On yargılarını biraz atınca onu çalıştırmayı denemeleri.

2-Ön yargılılar çoğunlukta iken, havanın güneşli olması, ön yargılıların sayısı azaldığında ise havanın yağmurlu olması.

3-Sonda adını öğrendiğimiz iki kişinin bile rastgele olmaması. Bu kişilerin baştan beri önyargısız kişiler olması.

Son olarak şeyi de ekleyeyim. Her şeye rağmen, o çocuğun gerçekten katil olup olmadığını bilmiyoruz. Bu da filmi sağlam yapan şeylerden biri.

Filmi önerdiği için @Death Knight 'a teşekkürü borç bilir, filmi önceden izlememiş olan tüm kulüp üyelerinin filmi izlemesini şiddetle tavsiye ederim. :D
 
12 Angry Men Hakkında Yorumlar:

Filmi izledim. Aslında bu da baya bilinen bir film sanırım, ama benim cahilliğime geldi biraz. Film baya efsane, Memento dahil, burada önerilen tüm filmlerden daha iyi. Eddie The Eagle ve Buda As Sharm Foru Rikht gibi filmlere fark atıyor zaten. Neden daha önce izlememişim diye kendimi sorguluyorum şu an. Bu kararı vermek için düşünmem lazım ama Top 10 listeme girer muhtemelen. Daha önce bu tarz diyebileceğim The Man From Earth'ü de izlemiştim, o da iyiydi ama bu daha sağlam bir film.

@Kaizokou Gari senin bu filmi sevme ihtimaline %20 veriyorum açıkçası. Ama bence izlemelisin. Önyargılı olmamak gerek yani. :D

Öncelikle oyunculuklar mükemmel neredeyse. Bugün tüm oyuncuların öldüğünü düşününce kötü hissetmemek elde değil. :(

Film önyargıyı çok iyi bir şekilde işlemiş. Filmin başında siz dava ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. Jüri ilk konuşmaya başladığı zaman da içinizden çocuk %100 suçlu diye düşünüyorsunuz. (Tabi filmin sonunun nereye varacağı biraz tahmin edilebiliyor ama film 1957 yılında çekildiği için bunun lafını bile etmiyorum şu an.)

Film ilerledikçe film sizin bile önyargılı olduğunuzu açığa çıkarıyor. Ayrıca bu konuda çok iyi bir şekilde ders veriyor. Bir görüşü takım tutar gibi desteklemememiz gerektiğini, veya bir görüşe körü körüne bağlandığımızda bırakmanın ne kadar zor olduğunu falan gösteriyor.

Filmde şu anki filmlerin bazılarında bile dikkat edilmeyen bazı basit detaylar da dikkatimi çekti. Oda epey sıcak. Başta çoğu kişinin mendili olduğu için kan ter içinde kalmıyorlar, ama bir süre sonra mendil sırıl sıklam olduğu için kendileri de sırıl sıklam oluyor. Yüzlerindeki terler, kıyafetlerinin ter olması falan da iyi bir şekilde gösterilmiş.

Aynı zamanda argümanların çürütülmesi de baya iyiydi. Çok ince detayları etkili bir şekilde açıklamışlar ve filmi izledikten sonra izleyicinin aklında boşluk kalmıyor. (Bir tek sinema olayında azıcık ikna olmadım. Ama neyse.) Ayrıca beyinlerin çarpışmasını izlemek de çok zevkli idi.

Sinema konusundaki argüman haricinde eleştirebileceğim iki "ufak" ve pek önemli olmayan detay daha var.

1-Adamlardan biri bağırırken diğerlerinin masadan kalkıp bazılarının arkasını dönmesi yapmacıktı.
2- Yine çok ön yargılı olup, argümanları daha sağlam biri de olsaydı daha iyi olabilirdi.

Ama dediğim gibi, basit detaylar yani. Çok takılmaya bile değmez.

Bir de aralarda olup da efsane olan detaylar da var. Bazılarını farkeden ben değildim, kabul ediyorum. :D

1-Baştaki vantilatör konusunda bile önyargılı olmaları. On yargılarını biraz atınca onu çalıştırmayı denemeleri.

2-Ön yargılılar çoğunlukta iken, havanın güneşli olması, ön yargılıların sayısı azaldığında ise havanın yağmurlu olması.

3-Sonda adını öğrendiğimiz iki kişinin bile rastgele olmaması. Bu kişilerin baştan beri önyargısız kişiler olması.

Son olarak şeyi de ekleyeyim. Her şeye rağmen, o çocuğun gerçekten katil olup olmadığını bilmiyoruz. Bu da filmi sağlam yapan şeylerden biri.

Filmi önerdiği için @Death Knight 'a teşekkürü borç bilir, filmi önceden izlememiş olan tüm kulüp üyelerinin filmi izlemesini şiddetle tavsiye ederim. :D
Daha önce izlemiştim. Çok iyi bir film. İkinci kez şimdi izlemek istemedim başta ama bir bakayım derken sonuna başına zaten 90 dk, izleyeyim dedim. Yeniden izlemek istemedim çünkü filmdeki karakterler gerçek hayatta o kadar çok ki, bir bıkkınlık var üzerimde hepsine karşı. Beyaz ceketli olan hariç tabii. Öylesi nadir.
İzlemediğim film çıkmıçak galiba. Zaten çok bilinen büyük bir başyapıt olur kendisi, bir iki nokta da hadi be ordan dedirtmesinden başka eleştirilecek bişey yok. 1957 yapımı bir film için bunlar sayılmaz bile zaten. Tek bir odada gecen herkezin en az bir kere dahi de olsa izlemese gereken bir film'dir.
Filmi öneren arkadaşa teşekkür ederim. 1 defa da tiyatrosunu izlemiş bulunmakla beraber 3. izleyişim. Ekrana kitleme durumunda bir değişiklik olmadı:D
İşlediği konu olarak kesinlikle zamanının çok ötesinde. 21. yy için bile hala genç sayılabilir sanırım.
Böyle tek mekan filmleri hep ilgimi çekmiştir. Filmle ilgili söylenecek şeyler şuan için belki çok klişe gelebilir fakat günümüz Dünyasında bile değinilen sorunlar devam etmekte. Ve uzun bir süre daha bu tür sorunlara kalıcı çözümler üretemeyeceğiz. Davis abimizin sıska vücuduna rağmen yıkılmayan kararlı karakteri ve borsacı kardeşimin materyalist tavrına özellikle saygı duydum. Filmde yaz sıcağını çok güzel yansıtmışlar. Oyuncular ile beraber siz de darlanıyorsunuz. Her karakterin gerçek hayatta karşılığına muhakkak denk gelmişsinizdir.
Son olarak o pıçak öyle yukarıdan aşağıya sallanmaz. Bileğinizi burkmak istemiyorsanız bel altına doğru kalçaya ufak bir buse yeterlidir:D
 
Son düzenleme:
Filmi izledim. Aslında bu da baya bilinen bir film sanırım, ama benim cahilliğime geldi biraz. Film baya efsane, Memento dahil, burada önerilen tüm filmlerden daha iyi. Eddie The Eagle ve Buda As Sharm Foru Rikht gibi filmlere fark atıyor zaten. Neden daha önce izlememişim diye kendimi sorguluyorum şu an. Bu kararı vermek için düşünmem lazım ama Top 10 listeme girer muhtemelen. Daha önce bu tarz diyebileceğim The Man From Earth'ü de izlemiştim, o da iyiydi ama bu daha sağlam bir film.

@Kaizokou Gari senin bu filmi sevme ihtimaline %20 veriyorum açıkçası. Ama bence izlemelisin. Önyargılı olmamak gerek yani. :D

Öncelikle oyunculuklar mükemmel neredeyse. Bugün tüm oyuncuların öldüğünü düşününce kötü hissetmemek elde değil. :(

Film önyargıyı çok iyi bir şekilde işlemiş. Filmin başında siz dava ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. Jüri ilk konuşmaya başladığı zaman da içinizden çocuk %100 suçlu diye düşünüyorsunuz. (Tabi filmin sonunun nereye varacağı biraz tahmin edilebiliyor ama film 1957 yılında çekildiği için bunun lafını bile etmiyorum şu an.)

Film ilerledikçe film sizin bile önyargılı olduğunuzu açığa çıkarıyor. Ayrıca bu konuda çok iyi bir şekilde ders veriyor. Bir görüşü takım tutar gibi desteklemememiz gerektiğini, veya bir görüşe körü körüne bağlandığımızda bırakmanın ne kadar zor olduğunu falan gösteriyor.

Filmde şu anki filmlerin bazılarında bile dikkat edilmeyen bazı basit detaylar da dikkatimi çekti. Oda epey sıcak. Başta çoğu kişinin mendili olduğu için kan ter içinde kalmıyorlar, ama bir süre sonra mendil sırıl sıklam olduğu için kendileri de sırıl sıklam oluyor. Yüzlerindeki terler, kıyafetlerinin ter olması falan da iyi bir şekilde gösterilmiş.

Aynı zamanda argümanların çürütülmesi de baya iyiydi. Çok ince detayları etkili bir şekilde açıklamışlar ve filmi izledikten sonra izleyicinin aklında boşluk kalmıyor. (Bir tek sinema olayında azıcık ikna olmadım. Ama neyse.) Ayrıca beyinlerin çarpışmasını izlemek de çok zevkli idi.

Sinema konusundaki argüman haricinde eleştirebileceğim iki "ufak" ve pek önemli olmayan detay daha var.

1-Adamlardan biri bağırırken diğerlerinin masadan kalkıp bazılarının arkasını dönmesi yapmacıktı.
2- Yine çok ön yargılı olup, argümanları daha sağlam biri de olsaydı daha iyi olabilirdi.

Ama dediğim gibi, basit detaylar yani. Çok takılmaya bile değmez.

Bir de aralarda olup da efsane olan detaylar da var. Bazılarını farkeden ben değildim, kabul ediyorum. :D

1-Baştaki vantilatör konusunda bile önyargılı olmaları. On yargılarını biraz atınca onu çalıştırmayı denemeleri.

2-Ön yargılılar çoğunlukta iken, havanın güneşli olması, ön yargılıların sayısı azaldığında ise havanın yağmurlu olması.

3-Sonda adını öğrendiğimiz iki kişinin bile rastgele olmaması. Bu kişilerin baştan beri önyargısız kişiler olması.

Son olarak şeyi de ekleyeyim. Her şeye rağmen, o çocuğun gerçekten katil olup olmadığını bilmiyoruz. Bu da filmi sağlam yapan şeylerden biri.

Filmi önerdiği için @Death Knight 'a teşekkürü borç bilir, filmi önceden izlememiş olan tüm kulüp üyelerinin filmi izlemesini şiddetle tavsiye ederim. :D
Benim cahilliğime geldi diyorsan kim bilir ben ne kadar cahil kalacam ama yüzde yirmi iyi bir oran anlayacağımı anladım fakat dediğin gibi on yargılı olmayacağım
 
Filmi izledim. Aslında bu da baya bilinen bir film sanırım, ama benim cahilliğime geldi biraz. Film baya efsane, Memento dahil, burada önerilen tüm filmlerden daha iyi. Eddie The Eagle ve Buda As Sharm Foru Rikht gibi filmlere fark atıyor zaten. Neden daha önce izlememişim diye kendimi sorguluyorum şu an. Bu kararı vermek için düşünmem lazım ama Top 10 listeme girer muhtemelen. Daha önce bu tarz diyebileceğim The Man From Earth'ü de izlemiştim, o da iyiydi ama bu daha sağlam bir film.

@Kaizokou Gari senin bu filmi sevme ihtimaline %20 veriyorum açıkçası. Ama bence izlemelisin. Önyargılı olmamak gerek yani. :D

Öncelikle oyunculuklar mükemmel neredeyse. Bugün tüm oyuncuların öldüğünü düşününce kötü hissetmemek elde değil. :(

Film önyargıyı çok iyi bir şekilde işlemiş. Filmin başında siz dava ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. Jüri ilk konuşmaya başladığı zaman da içinizden çocuk %100 suçlu diye düşünüyorsunuz. (Tabi filmin sonunun nereye varacağı biraz tahmin edilebiliyor ama film 1957 yılında çekildiği için bunun lafını bile etmiyorum şu an.)

Film ilerledikçe film sizin bile önyargılı olduğunuzu açığa çıkarıyor. Ayrıca bu konuda çok iyi bir şekilde ders veriyor. Bir görüşü takım tutar gibi desteklemememiz gerektiğini, veya bir görüşe körü körüne bağlandığımızda bırakmanın ne kadar zor olduğunu falan gösteriyor.

Filmde şu anki filmlerin bazılarında bile dikkat edilmeyen bazı basit detaylar da dikkatimi çekti. Oda epey sıcak. Başta çoğu kişinin mendili olduğu için kan ter içinde kalmıyorlar, ama bir süre sonra mendil sırıl sıklam olduğu için kendileri de sırıl sıklam oluyor. Yüzlerindeki terler, kıyafetlerinin ter olması falan da iyi bir şekilde gösterilmiş.

Aynı zamanda argümanların çürütülmesi de baya iyiydi. Çok ince detayları etkili bir şekilde açıklamışlar ve filmi izledikten sonra izleyicinin aklında boşluk kalmıyor. (Bir tek sinema olayında azıcık ikna olmadım. Ama neyse.) Ayrıca beyinlerin çarpışmasını izlemek de çok zevkli idi.

Sinema konusundaki argüman haricinde eleştirebileceğim iki "ufak" ve pek önemli olmayan detay daha var.

1-Adamlardan biri bağırırken diğerlerinin masadan kalkıp bazılarının arkasını dönmesi yapmacıktı.
2- Yine çok ön yargılı olup, argümanları daha sağlam biri de olsaydı daha iyi olabilirdi.

Ama dediğim gibi, basit detaylar yani. Çok takılmaya bile değmez.

Bir de aralarda olup da efsane olan detaylar da var. Bazılarını farkeden ben değildim, kabul ediyorum. :D

1-Baştaki vantilatör konusunda bile önyargılı olmaları. On yargılarını biraz atınca onu çalıştırmayı denemeleri.

2-Ön yargılılar çoğunlukta iken, havanın güneşli olması, ön yargılıların sayısı azaldığında ise havanın yağmurlu olması.

3-Sonda adını öğrendiğimiz iki kişinin bile rastgele olmaması. Bu kişilerin baştan beri önyargısız kişiler olması.

Son olarak şeyi de ekleyeyim. Her şeye rağmen, o çocuğun gerçekten katil olup olmadığını bilmiyoruz. Bu da filmi sağlam yapan şeylerden biri.

Filmi önerdiği için @Death Knight 'a teşekkürü borç bilir, filmi önceden izlememiş olan tüm kulüp üyelerinin filmi izlemesini şiddetle tavsiye ederim. :D
Ne demek bilgi paylaşımı yapıyoruz :D Film ile tek diyeceğim,kıpırdamadan izlediğim hayatımda ki tek film.Oturdum izledim bitirdim hayatı sorguladım :D
 
İzlemediğim film çıkmıçak galiba. Zaten çok bilinen büyük bir başyapıt olur kendisi, bir iki nokta da hadi be ordan dedirtmesinden başka eleştirilecek bişey yok. 1957 yapımı bir film için bunlar sayılmaz bile zaten. Tek bir odada gecen herkezin en az bir kere dahi de olsa izlemese gereken bir film'dir.
 
Filme daha önce de bir öneriyle başlayıp sıkıldığım için yarıda bırakmıştım. Öneri derken popüler olsa da kendim merak edip, hiç oturup izlemeyi istemedim demek istiyorum. Şimdi baştan sona izledim. Hikâyenin tersten anlatılmasının nedeni izleyiciye de kısa süreli hafızayı yaşatmak içinmiş gibi geldi. Ama bu durum anlamamı epey zorlaştırtı. Charlotte Linlin'in yorumu sayesinde daha çok şey anladım. İyi yazılmış, hafıza sorununu iyi işleyen bir film ama bu sefer sonuna kadar izlesem de yine de beni sarmadı, beğendiğimi söylemem.
Daha önce izlemiştim. Çok iyi bir film. İkinci kez şimdi izlemek istemedim başta ama bir bakayım derken sonuna başına zaten 90 dk, izleyeyim dedim. Yeniden izlemek istemedim çünkü filmdeki karakterler gerçek hayatta o kadar çok ki, bir bıkkınlık var üzerimde hepsine karşı. Beyaz ceketli olan hariç tabii. Öylesi nadir.
 
İzlemediğim film çıkmıçak galiba. Zaten çok bilinen büyük bir başyapıt olur kendisi, bir iki nokta da hadi be ordan dedirtmesinden başka eleştirilecek bişey yok. 1957 yapımı bir film için bunlar sayılmaz bile zaten. Tek bir odada gecen herkezin en az bir kere dahi de olsa izlemese gereken bir film'dir.
İçimden bir ses haftaya önerilecek film, çok kıyıda köşede kalmış bir film olacak diyor ama bakalım. :D

Filme daha önce de bir öneriyle başlayıp sıkıldığım için yarıda bırakmıştım. Öneri derken popüler olsa da kendim merak edip, hiç oturup izlemeyi istemedim demek istiyorum. Şimdi baştan sona izledim. Hikâyenin tersten anlatılmasının nedeni izleyiciye de kısa süreli hafızayı yaşatmak içinmiş gibi geldi. Ama bu durum anlamamı epey zorlaştırtı. Charlotte Linlin'in yorumu sayesinde daha çok şey anladım. İyi yazılmış, hafıza sorununu iyi işleyen bir film ama bu sefer sonuna kadar izlesem de yine de beni sarmadı, beğendiğimi söylemem.
Daha önce izlemiştim. Çok iyi bir film. İkinci kez şimdi izlemek istemedim başta ama bir bakayım derken sonuna başına zaten 90 dk, izleyeyim dedim. Yeniden izlemek istemedim çünkü filmdeki karakterler gerçek hayatta o kadar çok ki, bir bıkkınlık var üzerimde hepsine karşı. Beyaz ceketli olan hariç tabii. Öylesi nadir.
:sapkali:
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık