Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Serin Sular [Hikaye]

Tatlı bir rüzgâr yüzümü okşuyordu. Bulutların arasına saklanmış utangaç dolunayın yerini doldurmaya çalışan sokak lambalarının aydınlattığı ıssız caddenin sessizliğini dinleyerek yürüyordum. Akşam paydosundaki iş makinelerinin yıkmak için beklediği boş ve eski apartmanların arasında kalan cadde, bir zamanlar şehrin en işlek caddeleri arasındaydı. Adını hatırlamıyorum, uzun süredir kendi taktığım adı kullanıyorum burası için, Sessizlik Caddesi. Geceleri ismini hak eden bir suskunluğu vardı asfalt yolun. Arada bir esen rüzgârın yarattığı hışıltı dışında geceleri cinlerin bile top oynamadığı bir yer oluyordu. Gündüzleri ise iş makineleri yüzünden burada durmak mümkün değildi. Sesler durulduğunda burası tamamen bana ait oluyordu. Her gece buraya atıyordum kendimi. Daha doğrusu atıyorduk… Bu gece farklı, bu bulutlu akşam yalnızım. Lavanta kokulu parfümün kokusunu hissedemiyorum bu soğukta.

Sessizlik caddesinin sonuna ulaştığımda her zamanki köprü çıktı karşıma. Buranın adını biliyorum, Âşıklar Köprüsü… Belki Eski Âşıklar Köprüsü demeliyim. Çünkü yıllardır buraya uğrayan 3-5 orta yaşlı çiftin dışında bomboş oluyor köprü. Yıllardır budanmayan ağaçların çatı görevi gördüğü köprünün ortasına çıktığımda rüzgâr şiddetini arttırmış oluyordu her defasında. Bu sefer de yanıltmadı beni, sert esen rüzgârın uzun sayılabilecek saçlarımı uçurmasına karışmıyordum. Onlar özgür olmayı hak ediyordu. Rüzgârdan dikkatimi toplayıp nehre baktım.

‘’Neden bunları reva gördün?’’ Haykırdım akıntıya doğru. Beklediğim cevap gelmedi.

‘’Neden? Her şey güzel değil miydi?’’ Gözlerimden süzülen iki tuzlu damla suyla buluştuğunda yarattığı dalgalar birbirlerine karışmıştı. Lanet olasıca dünyadaki lanetler okuduğum insanların arasına karışan ben gibi...
Bir süre daha akan nehri izledikten sonra yürümeye devam ettim. Normalde burada sonlanan yürüyüşümün bitmesini istemiyordum. ‘’En azından sahildeki köprüye kadar.’’

Sahile gitmek için karanlık koruluğa girmeliydim. Balta girmemiş orman misali ışığın girmediği bir koru… Karanlıktı ama önümü görebiliyordum. Gerçi avucumun içi gibi bildiğim bir yerdi burası. Gözlerimi kapatsam bile yolu bulabilirdim. Çalılıklardan sesleri gelen böceklerin arasında kendimi kaybettim. Bedenim patika yolda yürürken ruhum başka bir âleme uçmuştu adeta. Gözlerimin önüne gelen saçlarından yayılan koku eski günleri hatırlatıyordu. Yürüdüğümüz Sessizlik Caddesi, saatlerce suyu izlediğimiz Âşıklar Köprüsü, arada yolu uzatıp girdiğimiz ve tamamen bize ait olan bu orman...

Gözlerime çarpan sokak lambasının ışığı kendime getirmişti beni. Gökyüzüne baktığımda ayın utangaçlığı attığını gördüm. Ben de atmalıydım bazı şeyleri… Mimari yapısıyla göz dolduran köprüye yöneldim. Eski bir köprüydü ama restorasyon yapılmaya lüzum görülmemişti. Büyüktü, karşıdaki adayı sahile bağlıyordu. Köprünün üstüne kadar hiçbir şey düşünmeden yürüdüm. Yine anılarım geldi gözlerimin önüne, burası araç trafiğine kapatılalı yıllar olmuştu ama tek tük geçen arabalar oluyordu. Antika bir yeşil vosvosun farlarının aydınlattığı köprünün ortasına kadar geldim. Yeşil arabanın içinde oturan iki genç çift sarılmış durgun denizi izliyorlardı. Bense tek başıma çürümüş korkuluklara yaslanmış bekliyordum. Yapmam gereken belliydi. Hafifçe ittirdim demirleri. Dokunmamla beraber parçalanmıştı. Aklımda tek şey vardı. Yüzlerini bana dönen çifte aldırmadan bıraktım kendimi rüzgâra. Rüzgârın götüreceği yer de belliydi zaten. Serin sulara doğru düşerken yüzümü okşayan hava lavanta kokuyordu…
 
Uuu sevdim. Tek bölüm mü yayınlıyorsun?
Yalın, hoş bir üslubun var.

Yanlız adam intihar etti? Sebep?
Terk edilmiş. :) Aslında bunun öncesinde olanları sonradan yazmak istiyordum ama vaktim olmuyor pek.

Şimdi sen söyleyince fark ettim. İntihar üzerine yazdığım hikayelerin çoğunda alt yapı boş, nedenler basit. :)
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık