Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Tanıtım] Naruto FF - Örümcek Ağı



Tanıtım

Shinobi dünyası pek çok kahramana şahit olmuştu. Pek çoğu ölmüş, yenileri doğmuştu. Çoğu amacında muvaffak olamamıştı. Hepsini izlemişti 'Örümcek'. Ve yüz bin yılda ördü ölüm entrikasını. Yaşayan son kahraman ünlü keşişin oğlunun varisi Uzumaki Naruto ise, hayatında hiç olmadığı kadar ikilemdeydi. Bu Örümcek için bulunamaz bir fırsattı... Öbür tarafta 'Yılan' güç ve iktidara açtı... Bu açlığı Örümceğin ağına takılmasına sebep oldu. Örümcek ise aç değildi, ancak sefil bir arayıştaydı. Bulmak istediği şeyi bilmiyordu, yalnızca arıyordu. Yedinci Hokage ve Uchiha oğlanı ise bu arayışının önünde kaldırılması gereken birer engeldi.

"İdrak edilmiş çaresizlik en acı zevktir."

- Fyodor Mihayloviç Dostoyevski - Yeraltından Notlar.

Ana Karakterler; Aka, Rock Lee, Uzumaki Naruto, Orochimaru, Hatake Kakashi, Methal Lee, Mirai Sarutobi

Zaman; Savaş sonrası dönem.


Bölüm 1

Zalim bir gündü. Esen sert rüzgara yağmur eşlik ediyordu. Mirai'nin içindeki korku bugünden daha zalim, rüzgar ve yağmurdan daha sertti. Üçüncünün soyundan olan Mirai, hayatındaki en zorlu günü geride geride bırakmış, dedesinin heykelinin üzerinde oturmaktaydı. Sarutobi Mirai, daha önce hiç görmediği kadar güçlü bir düşmanla dövüşmüştü. Daha önce birçok kez ölümle burun buruna gelmişti, o bir ninjaydı. Fakat adamın üzerine yönelttiği çakrası bijuulardan daha kötüydü. Ama bu dövüşte ters bir şeyler vardı. Mirai hissetmişti, adam Mirai'yi sinek gibi ezebilirken bunu yapmamıştı. Buna rağmen kullandığı siyah bulutlar gördüğü en korkutucu şeydi. Kenshi adındaki adam, Uchiha Sasuke gelene kadar Konohamaru, Mirai, Kakashi takımıyla sadece oynamıştı.

Kakashi adamın Shodai Hokage kadar güçlü olduğunu söylemişti. Bu bir ninja için yapılabilecek en büyük övgüydü. Kısa boyluydu ve ince bir yapısı vardı düşmanın. Üzerinde siyah, eski püskü bir kapüşon, ağzının kenarlarını kaplayan standart bir ninja maskesi ve yüzünde bir yara vardı. Adam bir bedeviyi andırıyordu görünüşüyle.

Şu an Konoha zindanlarındaydı. Yedinciye denk güçte olduğu söylenen Uchiha Sasuke bile zorlanmıştı adama karşı. Aslında, Mirai'nin de sorgu esnasında orada olması gerekiyordu. Fakat yapamadı. Kendine itiraf etmeye çekinse de, adamdan korkmuştu. Tekrardan aynı havayı solumak dahi istemiyordu. Korku. Bir ninja'da bulunmaması gereken bir şeydi ona göre. Ustası Kakashi aksini iddia etse de.

'Ne istediğimin bir önemi yok.' diye düşündü Mirai. 'Benim dedem bir Hokageydi...'

İronik bir durumdu. Yine de yapmalıydı, o zindana inmeliydi. Bu hissi kelimelerle anlatamazdı, sanki üzerinde dolaşan bir yılan vardı.

Mirai zindana indiğinde bilgi alma ekibi Yamanaka klanı üyeleri, Yedinci Hokage, Uchiha Sasuke ve kuzeni Konohamaru oradaydı.

Uchiha Sasuke'nin meşhur kılıcı Kusanagi adamın boğazına dayalıydı, Yedinci ise bizzat yapıyordu sorgulamayı.

"Bu kadar güçlü olup savaşta olmaman şüphe çekici." dedi Yedinci.

Adam boğazındaki elmas kadar sert olduğu söylenen kılıca aldırmıyor gibiydi. Ağzı kapalı olsa da gülümsediği gözlerinden belli oluyordu. "Küçük shinobi oyunlarınız hiç ilgimi çekmedi Yedinci."

Uchiha Sasuke araya girdi. "Naruto, bu herif hapsedebileceğimiz biri değil. Öldürelim. Shinobi dünyasının yeni bir belaya ihtiyacı yok."

"Shinobi dünyanız da ilgimi çekmiyor Uchiha oğlanı." adamın rahatlığı korkutucuydu.

Yedinci ise ihtiyatlı davranmanın peşindeydi. "Öldüremeyiz. Konohamaru ve Kakashi-Sensei'nin söylediğine göre adam öldürme amaçlı saldırmamış, daha önceden ne yaptığı hakkında bir bilgimiz de yok. Aşırıya kaçmak lüzumsuz."

"Hehe. Son kahraman tam bir aptalmış! Ya da uydurma sahte barışınız sizi aptallaştırmış. Güç tehlikelidir, yok edilmesi gerekir. Tıpkı çakra sisteminin ve shinobilerin yok olması gerektiği gibi."

Yedinci eski takım arkadaşının ne yapacağını anlamış olmalıydı ve hemen uyardı. "Dur, Sasuke!."

"Görünüşe göre sen de istisna değilsin." dedi Yedinci. Adamla konuşmak istiyormuş gibi duruyordu.

"Shinobiler olarak bu dünyaya acıdan başka bir şey getirmediniz, hangi yüzle beni yargılarsın? Ataların bu dünyaya sadece yıkım getirdi. İnsanların birbirini anlayacağı gün asla gelmeyecek. Anlamadığın şey tam olarak bu Yedinci. Birinci Hokage ve senin satsafaların sadece gücü olanlar için geçerli. Aynı durumda olmadığın müddetçe karşındakini anlayamazsın, sizin gibi aksini iddia edenler sadece bir taraflarından sıkıyor!"


Kenshi zincirleri kıracak gibi sallıyordu, boğazındaki Kusanagi'ye hiç aldırış etmiyor gibiydi. Yedinci Hokage sessizliğini sonunda bozdu.

"Daha önce tanıştığım birini andırıyorsun... Sanırım senin gibilerin sonu hiç gelmeyecek."

Yedinci düşüncelere dalmış duruyordu, daha önce Mirai'nin görmediği kadar.


Bölüm 2

Çolak- Aka -


Çolak bir çok şeyden nefret ederdi. Ama en çok sıcaklardan nefret ediyordu. Topal bacağındaki eklemlerin daha çok ağrımasına sebep oluyordu sıcaklar. Ama nefret etmesinin asıl sebebi başkaydı. Sol gözündeki yanık kavruluyordu kahrolası güneşin kavurucu ışıkları her isabet edişinde. Maskenin içinde ise terliyor, tahriş oluyor ve kaşınıyordu. Aka, kışları Oduncunun yanında çalışabildiği kadar çok çalışıp, yazları it bağlasan durmayacağı odasında Shinobi'lerin kahramanlıklarını okuyarak geçiriyordu günlerini. Aslında bundan da nefret ediyordu. Ama tuhaf biçimde alıkoyamıyordu kendini. Ne kadar acı verse de. Bugünlerde örümcekler sık sık rahatsız ediyordu Aka'yı. Her gün örümcek ağı temizlemek zorunda kalıyordu.

Sevdiği şeyler de vardı elbet. Çolak tam anlamıyla bir bahtsız bedevi sayılmazdı aslında. Sei vardı. Sei mutfakta çalışırdı ve ara sıra Ateş Lorduna ikram edilen yemeklerden Aka'ya da getirirdi. Çolak buna çok sevinirdi. Sei.... Sei kadar sevdiği başka bir şey yoktu. Hatta bazen koridorda karşılaştıklarında başını eğer ve gülümserdi. Çolak unuturdu sıcağı, ustasından işittiği azarı. Adıyla seslenirdi Sei ona. 'Çolak' demezdi. Bu biraz olsun insan gibi hissettirirdi, değerli olduğunu düşündürürdü.

"Çolak!" diye seslendi kapının arkasından diğer çırak Ben. Bu sesleniş yatağında uzanan Aka'yı sinirlendirdi. "Ne var?!?!" diye bağırdı tüm gücüyle.

"Yarı kör ve topal biri için fazla yüksek sesle konuşuyorsun. Gokage toplantısı başlayacak yakın zamanda, hazırlıklara eli iş tutan herkesin yardım etmesi buyruldu lordumuz tarafından."

Çolak güldü, içten bir gülüştü bu. "Lorduna lanet olsun, umarım tez zamanda geberir."

"Kapıyı açmazsan sinirleneceğim Çolak. Sinirlendiğim zaman ne olacağını biliyorsun."

Çolak korktuğunu belli etmek istemedi. Karşı saldırıya geçmeliydi. "İstediğin gibi gel koduğumun zıpçıktısı!"

Ben kapıyı kıracak gibi yumruklamaya başlamıştı, bu durum Aka'yı korkutsa da korktuğunu anlamasına izin veremezdi. Zayıflığını asla gösteremezdi onlara. Zayıflığının kokusunu aldıkları an onu kullanırlardı insanlar. Çolak bunu biliyordu. Bir eliyle bastonunu aldı ve öbür eliyle de cebinde kendini koruma amaçlı taşıdığı taşı çıkarttı.

Kapıyı açtığında Ben üzerine çullandı, Çolak yere kapaklandı. Elindeki taşı ve bastonu salladı hatta taşı fırlattı ancak sadece aynaya isabet etti. Ben tüm gücüyle vurdu. Aka sinirden delirmek üzereydi, ama karşı tarafa teslim olamazdı. Gülümsedi. Her yumruktan sonra sadece güldü. Gözlerinden yaşlar süzülse de, sadece güldü, hatta kahkaha atmaya çalıştı.

"Yok et...." diye bir ses duydu, sert ve pürüzlüydü ses, insanı kas katı eden bir sesti. Yine de İstifini bozmadı Çolak. "Durma, yok et." dedi ses tekrar.

"Neyden bahsediyor bu?" dedi Aka içinden. Sesin nereden geldiğini çözümlemeye çalışırken Sei'yi gördü tepesinde. Ben'i üstünden çekmeye çalışıyor, birbirlerine bağırıyorlardı.

"Feda et." dedi ses. "En sevdiğinin kanını akıt..." Çolak yine anlamadı, nereden geldiğini de anlayamamıştı sesin. Yalnızca tavandaki bir Örümceği fark etti.

Ben'in Sei'yi ittiğini gördüğünde içinde bir şeyler harekete geçti. Bastonunu Ben'in kasıklarına geçirmek için salladı ancak tutturamadı. Ama taşı isabet ettirdi. Ben hararetli küfürler savurarak dışarı çıktı. Kız çocuğu, delikanlıyı yerden kaldırmak için elini uzattı. Çolak heyecanlandı. Bu Sei'ye ilk dokunuşu olacaktı, bunun daha önce hayalini bile kurmamıştı. Kızın dokunuşu sıcaktı.

Bakışları ise kanadı kırık bir kuşa bakıyor gibiydi, acınası, zavallı bir yaratığa yardım eli uzatır gibiydi. Ama çirkin bir kuştu. Çolak kızı itti. "Yardımına ihtiyacım yok!" diye bağırmakta buldu çareyi. Bu Ben'in yumruklarından daha çok acıtmıştı.

Aka on sekiz yaşında bir gençti. Sei ise henüz on beşindeydi. Ama yaşına göre olgun gösterdiği söylenebilirdi.

Çolak göz yaşlarını gizleyemedi daha fazla, kız biraz ürkmüş gibiydi, ama gözlerinde hala o acı bakış vardı.

"Feda et." dedi ses tekrar. Tavana baktı. Küçük bir Örümcek gördü. "Acıtan her şeyi sil." dedi ses.

"Ne diyorsun?" dedi Aka ne olduğunu anlamadan. "Sağlam iki bacak, sağlam iki göz...her zaman hayalini kurduğun güç. Bunun için neleri feda ederdin?"

Kız neler olduğunu anlamamış gibiydi, yediği dayağın etkisiyle sayıkladığını düşündü o an.

"Her şeyi." dedi Çolak.

"Sei'yi bile mi?"

Çolak cevap veremedi, gerçekten feda eder miydi? Güç için, kendisine iyi davranan tek insanı... "Hayır." dedi Aka. "Bas git!"

Örümcek Kahkaha attı. "İyi düşün." dedi.

Aka tekrar Sei'nin gözlerine baktı. Yine o bakış vardı, acıyarak, üzülerek ve biraz tiksinerek. Bu güneşten daha çok yakıyordu.

"Evet." dedi Aka. Bunu dıştan söylemişti. "Feda ederdim...."

"Eh, madem öyle istiyorsun."

Çolak neler olduğunun farkında olmasa da içinde bir şeylerin değiştiğini hissetti. Topal ayağı artık yürüyordu, kör gözü görüyor.

"İyi hissettirdi mi?" diye sordu Örümcek.

Kız ise şaşkındı, neler olduğunun farkında değildi. "Yürüyebiliyor muydun?" diye sordu şaşkınlıkla.

"Evet." dedi Aka. "Çok iyi hissettiriyor."

"Öyleyse şimdi feda vakti. Her zaman Raiton kullanıcılarına özendin değil mi? Sadece hayal et velet. Ve sonra kızın göğsünü del."

"Başka bir yolu-"

"Yok." dedi ses. Bu cevabı verirken keyif alır gibiydi. Aka hayal etti, elinde toplanan güç muhteşemdi, hayatında hiç bu kadar iyi hissetmemişti. Ama bunun karşılığında onu öldürmesi gerekiyordu. Sei'yi. Sei hayatta Çolak'a düzgün davranan tek insandı, onun için yeri özeldi.

"Göğsünü del." dedi ses. Aka'nın gözünden yaşlar süzüldü ve kendine denileni yaptı. Kız neler olduğundan habersiz bir şekilde yerde kanıyordu.
 
Son düzenleme:
Onore oldum, teşekkürler. Tanıtımı mı okudun sadece yoksa ilk bölümü mü?
Tanıtımı okumuştum. Şimdi ilk bölümü okuyacağım. Ama tanıtımdan anladığım kadarıyla ''örümcek'' beyaz zetsu gibi uzun süredir pusuda bekleyen, yaşayan bir varlık ama cismi olmayabilir ve güç arayışındaki Orochimaru'nun bedenini esir alıyor yada Madara'ya yapıldığı gibi onu kullanıyor.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık