Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Milgram Deneyi ve S. Brain Willson Vakası (Otorite Baskısının Gücü)

Milgram Deneyi



Stanley Milgram adlı bir sosyal psikolog tarafından, 1961-62 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Bu deneylerde, deneklere cezanın öğrenme üzerindeki etkisini ölçeceklerini söylerler. Bunun için iki denek seçilir, kura ile bir tanesi öğrenci, diğeri öğretmen rolünü üstlenir. Öğrenci rolünü üstlenen kişiye bir kağıt verilir, kağıtta yazılanları ezberlemesi istenir ve elektrikli sandalyeye bağlanır. Öğretmen rolündeki kişi ise bu kağıtta yazılanlar ile ilgili soru soracaktır ve eğer öğrenci yanlış cevap verirse elektrik verecektir. Her yanlış cevapta elektriğin voltu 15 derece artacaktır. Bu deneyde testin ilk bölümü sorunsuz tamamlanır çünkü elektrik şoku rahatsız edicidir ama katlanılamayacak kadar acıtmaz. İkinci kısmında ise volt 75-90-105 seviyelerine geldiğinde öğrenci rolündeki kişi acıdan bağırmaya başlamıştır. 150 voltta ise deneyi durdurmalarını, kendisini çözmelerini istemiştir. Araştırmacı ve öğretmenin sizi çıkarmasını beklerken bir soru daha gelir ve öğrenci rolünde ki kişi aklına gelen ilk cevabı verir, cevap yanlıştır ve 165 voltluk elektrik şoku öğrenciye verilir. Sorulara cevap vermezseniz elektrik şokunun kesileceğini düşünürsünüz ama şoklar devam eder ve şok en üst nokta olan 450 volta ulaşır. Öğretmen rolünde olan deneklerin 2/3'ü 450 volta kadar çıkmış ve elektrik kolunu indirmiştir. Öğrenci rolünde ki kişinin tüm çırpınmalarına, yardım istemesine, yalvarmasına rağmen bunu neden yaptılar ? Öğretmen rolünde bulunan herkes insanlara işkence etmekten, acı çektirmekten ya da gücü eline geçirdiğinde bu gücü sonun kadar kullanmak isteyen insanlar mıydı ?

Aslında deneyde elektrik gerçekten verilmiyordu, öğrenci rolünde olan kişiler Stanley Milgram ile işbirliği içerisindeydi ve deney de cezanın öğrenme üzerinde ki etkisini değil, otoriteye itaati ölmekteydi. Bu deneyin yapılmasının sebebi 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, savaş suçlularının "ben verilen emre uydum" beyanlarını test etmek, insanların otoriteye karşı çıkıp çıkamadıklarını ölçmekti. Öğretmen rolündeki denekler kolu indirmek istemediğinde ya da devam etmek istemediğinde laboratuvar görevlisi kolu çekmesini emretti ve öğretmen rolündeki insanların %65'i buna uydu. Kimi tırnaklarını vücuduna sapladı, kimi inlemeye başladı, kimi başka tepkiler gösterdi ama deneklerin çoğu kolu indirdi, hepsi otoritenin emrine uydu. Deneyin ikinci bir versiyonunda, deneklere iki laboratuvar görevlisi emir verdi. Birisi durmasını söylerken, diğeri devam etmesini emretti. Denekler bu durumda kimin daha yüksek otoriteye sahip olduğunu anlamaya çalıştılar ve kolu indir diyeni otorite kabul edenler kolu indirirken diğerleri kolu indirmedi. Bir başka denemede araştırmacı yerine devam etmesi emrini deneklerden birisi verdi, kolu indirmesi istenen deneklerin tamamı, emir bir üst otoriteden değilde kendileri gibi bir denekten geldiğinde kolu indirmekten vazgeçti

S. Brain Willson Vakası



Bir başka olayda -ki bu olay yaşanmıştır- S. Brain Willson 1 Eylül 1987'de, ABD'nin Nikaragua'ya askeri malzeme göndermesini protesto etmek için iki arkadaşı ile beraber, Kaliforniya Concord'taki Deniz Silahları Merkezi'nin hemen dışında bulunan tren raylarına yattı. Protestocular eylemlerini üç gün öncesinden demir yollarına ve orduya bildirmişti, bu sebeple trenin yattıkları yere gelmeden duracağından eminlerdi. Fakat kendilerine durmamaları emredilen sivil personel, 182 metre öteden protestocuları görmelerine rağmen durmak bir kenara yavaşlamadılar bile. Protestoculardan ikisi kaçarken, Willson kaçacak kadar hızlı değildi ve tren iki ayağının üstünden geçti ve ayakları dizlerinden koptu. Ordu medikal birliği Willson'u tedavi etmeyi reddetti ve ambulanslar da hastahaneye götürmediler. İzleyiciler ve eşi özel ambulans gelene kadar, 45 dakika boyunca kanamayı durdurmaya çabaladılar. Willson bu olayın sonucunda şunları söyledi: "Onlar sadece emir kuluydu."

Kaynak: CIALDINI Robert B.,İknanın Psikolojisi, Ağutos 2017, Media Cat, S.271-275

Bu iki olay, insanların otoriteye itaatleri üzerine ve bir söz ya da emir ya da bilgi otorite kabul ettiğimiz kişilerden geldiğinde ne kadar otomatik ve düşünmeden hareket ettiğimizi göstermekte. Bu örnekler, insanların Şey Pir'e (Shakespare) -olayı bilmeyenler için alta video koyacağım-, üfürükçüye vs. neden inandığının, bu inanmanın tek sebebinin cahillik olmadığını ve eve polis kıyafeti ile gelen dolandırıcılara insanların nasıl bu kadar kolay kandığını ya da kontör isteyen polise nasıl kontör gönderdiğini açıklaması açısından son derece değerli bulduğum için ve ben bunu neden yapıyorum, neden bu bilgiye inanayım gibi soruların değerini ortaya çıkardığı için sizinle de paylaşmak istedim. :sapkali:

 
Son düzenleme:
Biz sadece emredileni yaptık. Sorumluluğu üzerinden atıp başkasına yükleme. Her zaman rastlayabileceğimiz şeyler.
İşte deneyde ve olayda bu kaçışın yanında -elbette sorumluluktan kurtulmak için kaçış olarak kullanılıyor- emirlere nasıl itaat ve verilen bilgilere nasıl körü körüne inanma eğilimimiz olduğunu ve bunun tehlikelerini de göstermiyor mu sence ?
 
Emeğine sağlık, değerli paylaşım.. Ama şu Şeyh Pir olayı ne kadar doğrudur bilemiyorum. İddia ettiği şeye bir delil falan da sunmamış.
 
Emeğine sağlık, değerli paylaşım.. Ama şu Şeyh Pir olayı ne kadar doğrudur bilemiyorum. İddia ettiği şeye bir delil falan da sunmamış.
Delili var adamın, İngiltere'de bu isimde başka kimse olmaması ve yazdıklarının bu gün bile çok rahat okunabiliyor olması -ki bildiğim kadarıyla dili ağırdır Shakespare'in- (yersen :D )
 
Otorite senden benden fazla biliyormuşun muhakemesini bile yapmadan güvenip karar yetkisini elden çıkarırsan, emir kulu sıfatına sığınarak yaptıklarını meşru sayarsan kanın sistemin çarklarında yağ olup akar.
 
İşte deneyde ve olayda bu kaçışın yanında -elbette sorumluluktan kurtulmak için kaçış olarak kullanılıyor- emirlere nasıl itaat ve verilen bilgilere nasıl körü körüne inanma eğilimimiz olduğunu ve bunun tehlikelerini de göstermiyor mu sence ?
Öyle zaten. İtaat deneyinin sonucu korkunç bence. Sorgulama yeteneği kazandırmak lazım kendimize. Ya ben bunu niye yapıyorum demedikçe sonuç hep deneydeki gibi olacaktır.
 
Haklısın, bu soruları sormak gerekiyor, bu örnekler bu soruları neden sormamız gerektiği ve bu soruların değerini ortaya çıkardığı için de değerli geliyor bana.
Bir de 400 üstü volt abartı olmuş. 150 volt üzeri insanı öldürmeye yeter. Tabi amperi falan bilmek lazım. Amperi düşükse voltu çok yüksekse bile çok fazla etki etmez. Bazen insan değişik yerlere takılıyor :D
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık