Jumanji. Kendi dünyalarını ardında bırakmak için bir yol arayanların oyunu. Zarları atın ve karakterinizi ilerletin. Çift atan, bir daha atar. Merkeze ulaşan ilk oyuncu, oyunu kazanır.
- Jumanji'nin iç kısmında yazan tanıtım bölümü
Jumanji, Afrika kökenli ve doğaüstü güçleri olan lanetli bir masa oyunudur. Oyun 1981 yılında Chris Van Alburg'un resimli hikaye kitabında, 1995 yılında aynı isim ile çekilen filmde ve aynı isimli animasyon serisindeki en önemli öğedir. Tüm bu eserlerde görülen felaketlerin tamamı oyunun eseridir. Jumanji'nin başlıca özelliği kendi bünyesinde bulunan ormandaki tehlikeleri ve tuzakları gerçek dünyaya taşımasıdır.
Jumanji bir masa oyunu olduğu için kutu şeklindedir. Ahşaptan yapılmış gibi görünmektedir. İçinde tam ortada yer alan yuvarlak şekilli bir cam ve camın etrafında oyuncuların karakterlerinin ilerlediği kareler vardır. Üst kapağı iki yana açılır. Kapağının üzerinde içinden mızrak geçen bir Jumanji yazısı dikkati çeker. Kapağın dört köşesinde de farkı bir figür bulunur. Sol üstte Van Pelt, sağ üstte bir maymun, sol altta bir gergedan, sağ altta ise bir fil yer alır.
Film
Oyunun kökleri 1800'lü yıllara dayanmaktadır. O dönemde İngiltere İmparatorluğu, Afrika kıtasını baştan sona işgal etme çabaları içerisindeydi. İngilizler kolonileştirme faaliyetleri yürütmekte, Afrika kabilelerinin topraklarını onlardan zorla almaktaydı. 1840 yılında, Güney Afrika'nın kuzey taraflarında İngilizlerin inşa ettikleri ve kabilelere saldırmak için kullandıkları bir kale vardı. Kalede yaşayan İngiliz askerleri vakit öldürmek için Afrikalı bir tüccardan aldıkları Jumanji isimli bir masa oyunu oynardı. Bir gün, yakın bir yerde yaşayan bir kabileye bir tümen asker gönderildi. Bu askerlerin amacı kabile ile yakın ilişki kurmak ve onlarla anlaşabilmekti. Bunun için de onlarla bu masa oyunu oynayacaklardı. Bu yöntem umulandan daha başarılı oldu ve askerler sık sık bu kabileyi ziyaret etmeye başladı. Ancak bir gece bir İngiliz askeri karanlıkta yırtıcı bir hayvan sandığı bir kabile üyesini kazara öldürdü. Öfkelenen kabile halkı askerlere saldırdı ve onların birçoğunu katletti, kalan askerler de kaçtı. Oyun ise kabilede kaldı. Kaçan askerler kaleye durumu bildirdi. Takviye kuvvetler ile geri gelerek tüm kabileyi ortadan kaldırdı. Katliam sona erdiğinde askerler kaleye geri dönmek için hazırlıklara başladı. Askerlerden biri oyunu almaya gitti. Asker oyunu alacakken, kabilenin büyücüsü ona arkadan saldırdı ancak başarılı olamadı. Onun sesini duyan asker, büyücüyü vurdu. Büyücü kanlar içinde yere yığıldı ve ölmeden önce kanlı elleri ile Jumanji'yi tuttu. Ardından da kendi dilinde bir şeyler söyleyip, can verdi. Büyücünün dediklerini anlamayan asker bunu umursamadı. Büyücü aslında çok güçlü bir laneti oyuna geçirmişti. Bundan sonra oyunu oynayacak kişilerin başına çok büyük felaketler gelecekti. Jumanji'yi alan asker, diğer askerler ile birlikte kaleye döndü. Askerlerin kaleye dönüşünden bir hafta sonra kale ile olan tüm iletişim tamamen kesildi. Bir ay sonra kaleye gelebilen takviye kuvvetler kaledeki tüm askerlerin öldüğünü ya da kaybolduğunu gördü. Sadece bir asker sağ kalmıştı, o da Jumanji'yi kabileden geri alan askerdi. Fakat her ne yaşadıysa, kafayı yemişti. Durmadan "Jumanji" diyor, başka tek bir kelime bile etmiyordu. Asker, batı kıyısındaki bir askeri hastaneye gönderildi. Bu süreçte asker oyunu elinden bırakmayı reddetti. Ona sımsıkı sarılmıştı. Hastaneye yatırılmasının üzerinden uzun zaman geçmemişken, asker hastaneden kaçtı ve Afrika'nın derinliklerinde kayboldu. Bir daha kimse ondan ya da oyundan haber alamadı.
1869 yılında Amerika'da iki çocuk Jumanji'yi buldu ve bir şekilde oyunu kazanmayı başardı. Daha sonra da oyunu ormanın ortasında bir yere gömdü. Aradan yüz yıl geçtikten sonra 1969 yılında Alan Parrish ve kız arkadaşı Sarah Whittle oyunu buldu. Bu ikili oyunu oynamaya başladı. İlk zarda evin bacasından yarasalar çıktı. İkinci zarda ise Alan oyunun içine çekildi. Oradan çıkabilmesinin şartı ise oyunu oynayan diğer kişinin zarda 5 ya da 8 atmasıydı. Yarasalardan ve Alan'ın oyunun içine çekilmesinden korkan Sarah kaçtı, oyun ise yarım kaldı. 26 yıl sonra Judy ve Peter Shepherd isimli iki çocuk oyunu buldu ve oynamaya başladı. Peter zarda 5 atınca, Alan ormandan çıkabildi. Sarah'yı yeniden bulup oyuna dahil ettiler ve Alan oyunu kazandı. Daha sonra Alan ve Sarah, Jumanji'yi üzerine ağır taşlar bağlayarak nehre attı.
Oyun daha sonra Fransızca konuşan iki kişi tarafından bir sahilde bulundu. Bundan sonrasında neler olduğu bilinmemektedir.
Animasyon Serisi
Animasyon serisinde Jumanji daha çok ön plandadır. Seride oyun basit bir obje değil, canlı bir varlık gibidir. Gerçek dünyaya tehlikeli şeyler göndermek yerine, oyuncuları kendi evreninin içine alır. Eğer oyuncu bilmeceyi çözemezse, oyunun içinden de çıkamaz. "Jumanji oyunculara yardımcı olmak için ipuçları verir" şeklinde bir kuralı vardır.
Oyunun Kuralları
Jumanji başlandığı zaman mutlak suretle bitirilmesi gereken bir oyundur. Oyunu en az iki kişi, en fazla dört kişi oynayabilir. Oyunun merkezine ulaşan ya da en son hayatta kalan kişi oyunu kazanır. Oyunun kendi bilinci vardır. Bu yüzden zarlarda hile yapan oyuncular cezalandırılır. Oyunda her zaman için bir avcı olmalıdır. Bu yüzden eğer bir oyuncu oyunun avcısı olan Van Pelt'i öldürebilirse, onun yerine geçmek zorundadır.
Oyunun Güçleri
Jumanji her ne kadar ahşaptan yapılma sıradan bir oyun gibi görünse de, oyunu yok etmenin bilinen bir yolu yoktur. Gömülmüş, yakılmış ve denize atılmış, ancak her seferinde birileri tarafından bulunmuştur. Oyunun en büyük gücü, alternatif bir evren yaratabilmesidir. Oyun başladığı anda oyuncular kendi dünyalarındaki paralel bir evrene geçer ve oyun bitmediği sürece o evrenden çıkamazlar. Bu alternatif evrendeki zamanın belli bir limiti yoktur. Oyunun bitirilmesi yıllar sürse de, bittiği anda oyuncular başladıkları zamana dönerler. Oyun gerçek dünyaya kendi içindeki evrenden bir şeyler gönderebildiği gibi, gerçek dünyadaki kişileri kendi içine çekebilir. Bunlara ek olarak kendi bilincine sahiptir. Davul seslerine benzer sesler çıkararak, yakınındaki "dünyalarını geride bırakmak isteyenleri" kendisine çağırır.
Bilinen Bilmeceleri
- They fly at night, you'd better run, these winged things are not much fun.
- Onlar uçarlarken kaçsanız iyi edersiniz, zira bu kanatlıları pek sevmezsiniz.
- In the jungle you must wait, until the dice read five or eight.
- Beklemelisin ormanda, beş ya da sekiz gelene kadar zarda.
- A little bite will make you itch, make you sneeze, make you twitch.
- Küçük bir ısırık sizi kaşındırır, hapşırtır, aksıtır.
- This will not be an easy mission, monkeys slow the expedition.
- Bu kolay bir görev olmayacak, maymunlar sizi yavaşlatacak.
- His fangs are sharp, he likes your taste. Your party better move post haste.
- Dişleri var keskin, hoşuna gider lezzetin. Hızlı olmalısın, kendi iyiliğin için.
- They grow much faster than bamboo, take care or they'll come after you.
- Bambudan çok daha hızlı büyürler, dikkat edin yoksa sizi ele geçirirler.
- Hunter from the darkest wild, makes you feel just like a child.
- Vahşi ormanların avcısı gelecek, sana kendini çocuk gibi hissettirecek.
- Don't be fooled, it isn't thunder, staying put would be a blunder.
- Gök gürlemesi sanmayın, aptal olmayın, hemen kaçın.
- A law of 'Jumanji' has been broken, you will step back even more than your token.
- Bir 'Jumanji' kuralını çiğnedin, taşından fazla geri gideceksin.
- Every month at the quarter moon, there'll be a monsoon in your lagoon.
- Hilal çıkan her ayda, muson yağacak kafanda.
- Beware the ground on which you stand. The floor is quicker than the sand.
- Üstünde durduğun zemin senin için kötü olacak. Yer, kumdan daha hızlı batacak.
- There is a lesson you must learn, sometimes you must go back a turn.
- Bu dersi öğrenmelisin, bazen bir el geri gitmelisin.
- Need a hand? Well, you just wait. We'll lend a hand, we each have eight.
- Yardım mı gerek? Sadece bekle. Biz yardım ederiz, sekiz tane el var bizde.
- You're almost there with much at stake, but now the ground begins to quake.
- Neredeyse geldin, biraz daha dayan, ancak yer kaymaya başlıyor altından.
Filmini ve kitabını çok sevdiğim için çevirmek istedim. Belli bir kaynak yoktu, o yüzden sağdan soldan bilgileri toplayarak birleştirdim.
Son düzenleme:
