Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Hikaye] Aşçı ya da Aşçıbaşı (İsim yok aslında)

Birkaç yerde küfür var umarım sorun teşkil etmez.
Yorum bırakırsanız memnun olurum.
----

İlkbaharda yaşanan soğuk, karlı gecenin örttüğü şehirde sakin bir hava vardı. Rüzgârın esmeye üşendiği bu saatlerde her şeye rağmen insanın içi ürperiyordu. Arada sırada yanıp hemen ardından sönen sokak lambalarının aydınlatmaya güçlük çektiği ve tabi ki ayın yardım etmeye tenezzül etmediği yollar işten eve dönen yaşlı ve sıkıcı canlıların ağır ağır kullandığı birkaç eski külüstür araba ve günlük seferlerini yapan otobüsler dışında boş sayılırdı. Ara sokakların bu sessizliğine rağmen ana caddelerdeki çoğu dükkân tıklım tıklım doluydu.

Modern aydınlatma sistemleriyle ışık saçan parlak camekânların arasında, genç bir adam salyangoz misali ilerliyordu. İki adımı arasında birkaç insan yanı başından hızla geçse de pek umursadığı söylenemezdi onları. Kendini bile umursamazken onları sikine takacak durumu yoktu. Bazen ayağını yere sürüyordu bazense bir metre kadar yukarı kaldırıp insanları kendine güldürüyordu. Attığı ters bakışların ardından birkaç saniye kesilen gülüşmeler o tersi yöne bakınca kendiliğinden tekrar ortaya çıkıyordu. Sıkılmıştı bu anlamsız gösteriden.

Bir lokantanın önünden geçerken duraksadı. Burnuna gelen kokuyu iyi tanıyordu. Annesinin yaptığı mercimek çorbası… Üstünde bolca baharat…

Gurr… Gurr…

Elini karnına götürdüğü sırada hızla kapı açıldı. İri kıyım bir adam karşısında dikiliyordu. Elinde biçimsiz bir sopa vardı. Başındaki beyaz şapkadan ve üstündeki, şapkasıyla uyumlu, önlükten aşçı olduğu anlaşılıyordu. Belki aşçıbaşıydı. Pek önemi yoktu gerçi. Şu an için sadece o vardı, dikilen adam. Kaşlarını aralarında yaklaşık doksan derecelik açıyla çatmıştı. Gözleriyle küfrediyordu adeta. Ağzından alev topları fırlatmak üzere olan ejderhayı andırıyordu.

‘Acı biber yemiş olmalı.’ Dedi içinden. Ardından kendi kendine yaptığı iğrenç esprisi, yüzünde espriyle aynı iğrençlikte bayat bir gülümseme oluşturdu. Hiçbir amacı olmayan bu tebessüm aşçının ya da aşçıbaşının kaşlarını iyice daraltmasına neden olmuştu.

Ağzı açıldı adamın,

‘’Kış kış.’’

Bakış açısını değiştirdi. Yüzündeki tebessüm kayboldu. İri adamın ağzından çıkan iki kelime ağrına gitmişti. İnsandı, köpek ya da tavuk değil. Ağız dolusu küfür savurmak istedi, yapamadı. Korkmuş muydu? Hayır. Ya da evet. Aslında biraz korkmuştu. Adam onun iki katıydı en az. Tek yumruğuyla öbür tarafı boylatabilirdi. Yapmadı. Sadece yüzünü çevirdi ve içinden küfretti. Ağzını okumaması onun hayrınaydı. İzin vermedi görmesine.

‘’Burada senin gibi çapulculara artık bile vermeyiz beleşe. Şimdi siktir git.’’

Sessiz kaldı. Ondan bir şey istemeden, hatta belli etmeden böyle bir kanıya nasıl varabiliyordu? Bir de ettiği küfür ve hakaret… Zoruna gitmişti. ‘Orospu çocuğu’ dedi. Tabi ki yine içinden.

‘’Senden bir şey istemedim ki. Param olup olmadığını bilemezsin. Ön yargının sebebi nedir ihtiyar?’’

Birkaç saniye boyunca alaycı bir kahkaha attı adam. ‘’Midenin gurultusu mutfaktan duyuluyor ve şu kılığına bak. Üzerindeki ceket en az yirmi yıllık. Babanın mı ya da dedenindir belki? Ön yargı mı? Yalan olduğunu söyle bakalım velet. İnkâr et hadi. Et de sopayı sırtında kırayım!’’

Güldü,

‘’Gerek yok.’’ Dedi. Sırtını dönüp uzaklaşmaya başladı lokantanın önünden. Birkaç adım atmıştı. Adam tam tekrar içeri giriyordu ki geri döndü. ‘’Ceket… Dedemin veya babamın değil. Yıllar önce babama John Ronald adında bir ihtiyar vermiş. Ondan bana kalan bir miras. Yanıldın.’’

Ağzından dökülen son kelime de iri adamın kulağına girince arkasına dönüp adımlarını hızlandırdı, artık salyangozdan çok tavşana benziyordu. Bazen sekerek ilerliyor bazen de koşmaya başlıyordu. Belli bir düzeni olmadan. Gerideyse şaşkın bakışlar içinde onu izleyen bir aşçı ya da aşçıbaşı bırakarak.
Ve evine son adımı attığında kesin fikri oluşmuştu, adam basit bir aşçıydı. En azından kendi evinde çalışan aşçıbaşılardan hiçbirine benzemiyordu…
 
Keşke ilk başta biraz tanıtım yapsaydın.Kendi yazdığın yazılardı sanırım.Ne üzerine olduğunu,konusunu falan yazabilirdin.3-5 cümle yazsan yeterdi.
 
Anladım.Ben önceden okumuştum da sonradan kaldırmışsın sanırım.Bunu da diğeri gibi uzun soluklu bir şey sanmıştım :(
Yok uzun soluklu yazmaya fırsatım olmuyor maalesef.

@Antoyex

Wattpad hesabım var ama yeni hesap açmak zorundayım, o yüzden şimdilik yazmıyorum. Açmaya fırsatım olursa mesaj atarım. :)

@mrenbiey

Konusunda da bahsetmiştim, kurgu hatası yüzünden ara vermek zorunda kaldım. Yaza inşallah bolca vaktim olacak düzeltirim, olmadı sıfırdan yazarım. :D
 
Yazın güzel olmuş da.Keşke John Ronald falan kim diye parantez içinde verseydin.
Bir de en sonda şaşırtmaya çalışmışsın ve iyi de olmuş.Orada da biraz daha betimleme yapabilirdin.Evin görkemini falan anlatan.

Böyle eleştiri gibi yazıyorum da hiçbir tecrübem yok yanlış anlama sadece kendimce söylüyorum ki belki hak verirsin ve de ileride devam edersen işine yarar diye.
Yazı dilin sade ve akıcı bence.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık