Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Az Bilinen Güzel Filmler

Le Huitième Jour-1996
Georges(Pascal Duquenne), Down sendromundan muzdarip, özürlü biridir. Bir tedavi merkezinde yaşamaktadır. Harry(Daniel Auteuil) ise bir iş adamıdır. İş yaşamında çok başarılıdır ancak özel yaşamında işler yolunda gitmez. Karısı onu terk ettiğinden beri sefil durumdadır ve kızlarına da yeterince vakit ayıramamaktadır. Bir gün az kalsın arabayla Georges'u ezecek gibi olur. Bu tuhaf tanışmadan sonra onu başından savmaya vicdanı elvermez ve sıradışı birliktelikleri başlar. 8 gün boyunca yaşananlar Harry'I çok değiştirecektir.

Ta'm-e gīlās-1997
Kirazın Tadı (Farsça: طعم گيلاس , Ta'm-e gīlās; İngilizce: Taste of Cherry), 1997 İran yapımı Abbas Kiyarüstemi filmidir. Tahran'ın kenar mahallelerinden birinde arabasıyla dolaşarak intihar ettikten sonra para karşılığında mezarına toprak atacak birini arayan orta yaşlı bir adam hakkında, minimalist bir filmdir

Four Lions-2010
Hepsi kendi çapında orjinal ve birbiriyle alakasız dört arkadaşın İngiltere'de kalkıştıkları cihad mücadelesi sırasında gerçekleşen trajikomik durumlarını anlatan film Christopher Morris'in ilk uzun metrajlı film olmasıyla beraber Sundance Film Festivalinde Jüri Özel Ödülünü kazanmıştır


Knockin On Heavens Door
Kanser hastası olan Martin ve Rudi ismindeki iki genç adam, hastalığın ilerlemiş aşamasında olduklarını hastanede öğrenirler.Bu talihsiz durumlarını alkolde boğmak istercesine içki içip son yolculuklarını deniz kıyısında yapmaya karar verirler.Yolculukları için araç bulmaya karar vererek 60 model bir Mercedes'i çalıp yolculuğu başlarlar. Arabanın bir gangster çetesine ait olduğu ve torpido gözünde bir silah bulunduğunu öğrendiklerinde işler karışır

Fitzcarraldo
Takıntılı derecede bir opera sever olan Fitzcarraldo, Peru’nun küçük bir şehrinde bir opera binası inşa etmek ister. Fakat bunu başarmak için önce kauçuk işinde bir servet kazanması gerekir. Bu amaç dahilindeki planında büyük bir nehir botunu yerli Kızılderili’lerle birlikte küçük bir dağdan geçirmek vardır. Konusunu gerçek bir hikayeden alan bu film yönetmenine Cannes Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazandırmıştır.

Brazil
Geleceğin tuhaf ve gereksiz derecede karmaşık, fütüristik dünyasındayız. Devlet memuru Sam Lowrey, etrafını saran bu bürokrasi ve teknoloji cenderesinden bunalmış bir istatistikçidir. Kaçışı ve sükuneti, kendisini her şeyden izole ettiği hayallerde bulur. Rüyalarında sürekli olarak aynı kadını kurtardığını görür.Sam'in yaşadığı gerçek dünyayı ise, herşeyi görüp kontrol eden bir bilgisayar idare etmektedir. Jill Layton isimli genç kadın terorist olmakla suçlandığında, düzenli olarak hata kontrolleri yapmakta olan Sam bunda bir yanlışlık olduğunu farkeder ve Jill ile tanıştığında onun rüyalarında kurtarıp durduğu kız olduğunu anlar

Eternity And a Day
Selanik'te yağmurlu bir gün... Ünlü bir yazar olan Alexander, amansız bir hastalığa yakalanmıştır. Karısından, 30 yıl önceki bir yaz gününü anlatan bir mektup alan Alexander için bütün yaşamını geçirdiği sahil kenarındaki evini terketmenin vakti gelmiştir.Ve sonunda geçmişinin ve şimdiki hayatının karışmış olduğu ilginç bir geziye çıkar. O güzel, mutlu dakikaları tekrar yaşayabilmek için... Belki bir günün içinde belki de bir sonsuzluğun...Bu yolculuğun içinde karşısına çıkan beklenmedik kişiler ise 'bugün'ün getirdiği süprizler olarak hayatının son anlarında yer edecektir.

The Man Who Copied-2003
André, bir kırtasiyede fotokopici olarak çalışan fakir bir gençtir. Bir gün evinin penceresinden dürbünle etrafa bakarken gözü karşı apartmandaki bir daireye ilişir. Dairesinin penceresinden birkaç saniyeliğine gördüğü Silvia'ya aşık olur. Silvia'yla konuşmak için mağazasına giden André'nin mağazadan bir şey satın almak için paraya ihtiyacı olur. Çalıştığı kırtasiyede bir ellilik kopyalar. Devamı da gelir, hatta parayı elde etmenin daha tehlikeli yollarını arar
.


Loft-2008
Evli beş erkek. Lüks bir çatı katı. Metresler. Bir kadın cesedi. Çatı Katı'nın beş karakteri aynı zamanda beş cinayet zanlısı: Fazlasıyla güvenilir bir psikiyatr olan Chris, dost canlısı karizmatik mimar Vincent, sağı solu belli olmayan tehlikeli Filip, sesi soluğu çıkmayan Luc ve parti kuşu Marnix. Metreslerini çatı katına getiren bu beş adam arasında gizli bir anlaşma vardır, ama burada genç bir kadının cesedini bulmalarıyla beraber şüphe içinde birbirlerini suçlamaya başlarlar, çünkü evin yalnızca beş anahtarı vardır. Çatı Katı, Belçika sinema tarihinin en çok seyredilen ikinci filmi.

This is England-2006
12 yaşında, babasını Falkland Savaşı’nda kaybetmiş bir çocuk olan Shaun, bir gün karıştığı bir sokak kavgası sonrasında dazlaklardan oluşan bir sokak çetesinin arasına karışır. Kimseye zarar vermeden kendi hallerinde takılan bu grubun içinde zenci bir üye de dahil çeşit çeşit insan bulunmaktadır.
Fakat bir gün liderleri olan Woody’nin hapisten yeni çıkan bir arkadaşının aralarına katılması ile herşey değişecektir. Combo, hapiste geçirdiği yıllarda oldukça radikalleşmiştir. İngiltere’nin, sadece beyaz İngilizlere ait olduğu düşüncesi ile grubun üyelerini radikal harekete katılmak için prove etmeye çalışır ve bunda da büyük ölçüde başarılı olur.

İn The Mouth Of Madness-1995
En iyi korku yazarı Sutter Cane,'Mutlak Korku' adlı romanın tek kopyasıyla ortadan kaybolur.Sigorta müfettişi John,kitabı ve yazarı bulmak için araştırmaya girişir.İp uçları onu,'Hobb'un Sonu' isimli esrarengiz bir kasabaya götürür.Daha sonra fark eder ki bu kasaba yazarın kitaplarına konu olan yerdir ve ters giden bir şeyler vardır.Yazarın kitaplarını okuyan herkes birbirlerini öldürüp canavara dönüşürler.


Le Locataire
Mutsuz bir geçmişi olan bir daire ve tekin olmayan sakinleriyle bir apartman Roman Polanski'nin gerilim filmi Kiracı'nın mekanını oluşturuyor. Polanski'nin canlandırdığı Trelkovsky'nin sıradan memur hayatı, yeni bir binaya taşınmasıyla birden bire değişir. Binanın diğer sakinleri ve eski kiracıların trajik kaderleri paranoyalarına yenilerini ekler. Trelkovsky'nin gerçekleri ortaya çıkacak mıdır yoksa bütün bunlar yalnızca hayal ürünü müdür?

Spoorloos
Birbirlerine aşık olan Saskia (Johanna ter Steege) ve Rex (Gene Bervoets) çifti, tatil yapmak amacıyla arabalarına atlayıp yola koyulurlar. Çiftimiz güle oynaya yollarına devam ederlerken Saskia Rex'e, belirli aralıklarla gördüğü ve her seferinde aynı kurgunun yaşandığı, özünde ikisinin de birbirlerine kavuşamadıklarını anlatan rüyalarından bahseder. Peşisıra patlak veren ve küçük bir anlaşmazlık sonucu yaşanan tartışma; Saskia'nın Rex' kendisini hiç bırakmaması için yemin ettirmesiyle son bulur ve dinlenmek üzere bir benzin istasyonunda mola verirler. Saskia, kahve almak için markete gider ve geri dönmez. Ne yapacağını bilemez bir durumda olan ve belirli bir süre arabasında Saskia'yı bekledikten sonra etrafı kolaçan eden Rex, herhangi bir sonuç alamaz. Hatta müessese sahibi, Saskia'nın belki de kendi isteğiyle oradan ayrılmış olabileceğini düşünerek ortada hiçbir delil bulunmadığını ileri sürer ve polisi bile aramaya tenezzül etmez. Rex ise böyle bir varsayıma asla inanmayacaktır...

Ondskan-2004
1950'lerde İsveç'te geçen hikayede, ergenlik çağındaki Erik, üvey babasının dayağı yüzünden hayatı çekilmez hale gelmiş bunalımlı bir gençtir. Üvey babasının verdiği bir kararla evden uzağa, bir yatılı okula gönderilen Erik, bunu bir kurtuluş gibi görse de kısa zamanda hiç de göründüğü gibi olmadığını farkedecektir. Okulda öğrenciler arasında ciddi bir rekabet vardır ve güçlü öğrencilerin güçsüzleri ezdiği bir ortam oluşmuştur. Öğretmenlerin bile öğrenciler kadar baskı altında olduğu bir tür hapishanede olduğunu farkeden Erik'i, artık geride bıraktığı yaşantısından bile daha zor günler beklemektedir.
 
Sherlock Jr. (1924)


Küçük bir sinemada çalışan makinist, güzeller güzeli bir kıza aşık olur. Ancak dişli bir rakibi vardır. Fakir makinist sevdiği kadına kalan son parasıyla bir kutu çikolata alır, yanında bir de alyans verir. Aynı anda rakibi 'local sheik' de kıza çikolata alır. Bu esnada kızın babasının değerli saati çalınır ve şüpheler direkt makinistte yoğunlaşır. Kızın evine bir daha girmesi yasaklanan makinist, o anda film boyunca sürecek olan bir rüya görmeye başlar. Makinist, rüyasında Sherlock Holmes gibi bir dedektif olmuştur ve bir hırsızlığı çözmek üzeredir. 'The General' başyapıtı olmak üzere sinemaya onlarca önemli film armağan eden usta yönetmen Buster Keaton imzalı filmin başrollerinde usta oyuncuyu görüyoruz. Sherlock Jr.720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle...

Sherlock'un yeni sezonunu altyazılı arıyordum karşıma bu çıktı izliyeyim dedim ve daha önce izlediğim The General filminin hem yönemeni hem başrol oyuncusu karşıma cıktı film gayet eğlenceli ve sıkmıyor 45dk zaten zaman ayırıp izleyebilirsiniz.Siyah beyaz filmlerde Charlie Chaplin'den sonra favorim oldu :)
 
Bunu unutmuşum.İlk sürreal film çok beğenmiştim.
Un Chien Andalou-1929


Bir Endülüs Köpeği, Fransızca orijinal ismi Un Chien Andalou olan (İngilizce: An Andalusian Dog) 16 dakikalık sürrealist filmdir. Deneysel sinemanın ilk örneği kabul edilmektedir.
 
Das Experiment-2001

Deney, bilim adına bir oyun olarak başlar. 20 adam; iki hafta; 4000 Mark para uğruna bir oyun oynarlar. Oyun yapay olarak oluşturulmuş bir hapishanede insanın saldırgan davranışlarının araştırılmasıdır.8 kişi gardiyan, 12 kişi mahkum olur. Mahkumlardan kurallara uymasını isteyen gardiyanlar bunu sağlamak için şiddet uygulamak dışında herşeyde serbesttir.Oyun oynanmaya başlar ve olaylar karışık boyutlara ulaşır... Hem de çok karışık.
 

icdedpeople

In the Mouth Of Madness en sevdiğim korku filmidir. VCD'sini almıştım zamanında. Hatırlattığın için teşekkür ederim.
 
Beğendim.:good:El Laberinto Del Fauno filminin biraz daha düşük bütçelisi.

Paperhouse-1988
Bir bestseller'den uyarlanan "Paperhouse" 1988 yılında sinemaya aktarıldı. Bir küçük kızın bilinç akışının labirent gibi sekanslarla örüldüğü, saykodelik-gerilim tipinde bir film ile karşı karışıyayız. Hayal ile gerçeğin iç içe geçtiği bu senaryoda küçük bir kız çocuğu beyaz bir kağıda çizdiği evin içine girebilme yeteneğine haizdir. Psikolojik sorunları olan Londralı bu kız çocuğunun yaşadıklarının ne kadarının gerçek ne kadarının rüya olduğu ise bir muammadır.

Ajeossi-2010
Kore sineması aşmış.Adamlar klişelerden bile başyapıt çıkartıyorlar.

Cha Tae-sik eski şiddet dolu hayatını bırakıp, bir dükkan açmıştır ve sessiz, sakin bir hayat sürdürmektedir. Tek konuşabildiği kişi hemen yan evde yaşayan So-mi adındaki küçük bir kız çocuğudur. So-mi'nin bazı kişilerce kaçırılmasıyla, bu eski polis organ ve uyuşturucu mafyasının yeniden peşine düşer
 
The Adventures of Baron Munchausen (1988)
One Piece ile bazı benzerlikler var.Özellikle One Piece"teki Van Auger karakteri filmden birebir alınmış.Oda kutsal ejderleride burdan esinlenmiş.



17.yüzyıl aristokratı olan Baron Munchausen (John Neville), yanındaki özel yetenekli adamları Berthold (Eric Idle), Adolphus (Charles McKeown), Albrecht (Winston Dennis)ve küçük bir kızla, Türklerin işgalinde olan şehri kurtarmak için maceradan maceraya atılıyorlar. Dev bir deniz canavarı tarafından yutulmak, aya yolculuk yapmak, Venüs'le (Uma Thurman) dans etmek bu maceralardan sadece birkaçı?
 
The Wicker Man-1973



Neil Howie isimli bir polis çavuşunun yerliler tarafından var olmadığı söylenen kayıp bir kızı aramak amacıyla Summerisle Adası'na düzenlediği geziyi konu alır. Ada halkının mensup olduğu din, koyu bir Hıristiyan olan Howie'yi dehşete düşürür.
 
The Adventures of Baron Munchausen (1988)
One Piece ile bazı benzerlikler var.Özellikle One Piece"teki Van Auger karakteri filmden birebir alınmış.Oda kutsal ejderleride burdan esinlenmiş.



17.yüzyıl aristokratı olan Baron Munchausen (John Neville), yanındaki özel yetenekli adamları Berthold (Eric Idle), Adolphus (Charles McKeown), Albrecht (Winston Dennis)ve küçük bir kızla, Türklerin işgalinde olan şehri kurtarmak için maceradan maceraya atılıyorlar. Dev bir deniz canavarı tarafından yutulmak, aya yolculuk yapmak, Venüs'le (Uma Thurman) dans etmek bu maceralardan sadece birkaçı?
Türkleri aşağılayan çok kare olduğunu duymuştum filmde
 
The Adventures of Baron Munchausen (1988)
One Piece ile bazı benzerlikler var.Özellikle One Piece"teki Van Auger karakteri filmden birebir alınmış.Oda kutsal ejderleride burdan esinlenmiş.



17.yüzyıl aristokratı olan Baron Munchausen (John Neville), yanındaki özel yetenekli adamları Berthold (Eric Idle), Adolphus (Charles McKeown), Albrecht (Winston Dennis)ve küçük bir kızla, Türklerin işgalinde olan şehri kurtarmak için maceradan maceraya atılıyorlar. Dev bir deniz canavarı tarafından yutulmak, aya yolculuk yapmak, Venüs'le (Uma Thurman) dans etmek bu maceralardan sadece birkaçı?
Türkleri aşağılayan çok kare olduğunu duymuştum filmde
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık