Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

İnziva (Hikâye)

Ben sadece ilk kitap üzerine 6 ay düşündüğümü hatırlıyorum. Kompleks bir hikâyesi vardı çünkü. Yazmasıysa 3 ay falan sürdü sanırım. 2. Kitabı daha rahat düşünüp yazdım ama asıl yazmak istediğim 3. Kitap tam istediğim gibi oldu. Bunda okuduğum kitapların ve ilk iki kitapta yaptığım pratiklerin katkısı yüksek. Kelimelerle uğraşmayı ben de çok seviyorum. 3. kitap bu yüzden ilk ikisine göre epey profesyonel oldu. Gönderdiğim yayınevleri kabul etmedi ne yazık ki. :/

Açlığını giderir mi bilmem ama birkaç yerde değişik kelimeler yok değil. İlk iki kitapla bağlantısı var ama. Okumuş muydun onları?
Okumadım ama isterim.

Bu arada yayınevlerinin ne istediği fazla önemseme derim. Raflardaki wattpad kitaplarını gördükçe cringe oluyorum. Ayrıca insan yazdıkça ve okudukça gelişir. O yüzden durma ve devam et. Benim yazmam için erken olduğundan biraz senden de faydalanmış olurum.
 
Okumadım ama isterim.

Bu arada yayınevlerinin ne istediği fazla önemseme derim. Raflardaki wattpad kitaplarını gördükçe cringe oluyorum. Ayrıca insan yazdıkça ve okudukça gelişir. O yüzden durma ve devam et. Benim yazmam için erken olduğundan biraz senden de faydalanmış olurum.
Şöyle bırakayım konularını:
http://www.korsanfan.com/konu/beyaz-ve-siyah.4596/
http://www.korsanfan.com/konu/tuhaf-bir-Şehir.6332/

Şuradan fiyatlarına göre uygun bir şeyler bulabilirsin: https://www.kitabinabak.com/yazar/emre-ozdem--kbk/c74fcaabce0bd8da84577ade6c238711

Ben gene kendi bildiğim yoldan yazarım elbette ama o kadar emek verdiğim ve gerçekten de basılmayı hak ettiğini düşündüğüm, okuyanların da öyle düşündüğü bir kitabın elimde kalması biraz hevesi kursakta bırakmıyor değil.
 
Şöyle bırakayım konularını:
http://www.korsanfan.com/konu/beyaz-ve-siyah.4596/
http://www.korsanfan.com/konu/tuhaf-bir-Şehir.6332/

Şuradan fiyatlarına göre uygun bir şeyler bulabilirsin: https://www.kitabinabak.com/yazar/emre-ozdem--kbk/c74fcaabce0bd8da84577ade6c238711

Ben gene kendi bildiğim yoldan yazarım elbette ama o kadar emek verdiğim ve gerçekten de basılmayı hak ettiğini düşündüğüm, okuyanların da öyle düşündüğü bir kitabın elimde kalması biraz hevesi kursakta bırakmıyor değil.
Okumaya başlıyorum.

Bence o kitap için hala geç olmayabilir. Hem kendin de bir eleştirmen gözüyle kitaba bakabilirsin. Eğer gerçekten iyiyse eninde sonunda hakettiğini alırsın. :sapkali:
 
Okumaya başlıyorum derken en kısa zamanda olacaktı. :flaugh: Şu an pek fazla kitap okuduğum da yok zaten hemen tüketirim bunları.
 
Çok güzeldi @amaneden . Ellerine sağlık. Yorumum biraz uzun oldu çünkü okurken yorumladım ve eğlenceli olsun diye senin üslubunu taklit etmeye çalıştım.

Öncelikle dil ve anlatımdaki enerjikliğini ben çok beğendim. Dil oyunları en önemlilerinden kanımca.
Özellikle şuralarda Şekspirvari dilsel enerjiyi duydum:

"Aha! İyi kargo lafın üstüne gelirmiş. Evet, evet, işte kimlik numaram, işte imzam. Teşekkürler, teşekkürler. İyi günler ve kolay gelsin."
"Öyleyse, böyledir ve böyleyse de şöyledir, şöyleyse de başlayalım."
"Dedüktif Sherlock’un tırnağı olamayacağıma göre tam tersi olayım. Sherlock, Şerlok. Şer, zıttı Hayır. Lock. Clock. Cloak? Hmm. Dedektif Hayır Pelerini."
"Odaya dair ilgi çekici noktalardan bir diğeri de her şeyin muntazam bir nizam içinde olması. Muntazam bir nizam ne demek?"
"Çene çalma ast kafalı. Maktulün arkadaşından bahset."
Karakterimiz gerçek bir dedektif değil, çıkarımlarında şairane bir rasyonalizm sergiliyor. :D Bunu bilinçli olarak yaptıysan çok güzel; içgüdüsel olarak yaptıysan daha güzel.

İlk önemli bilgi, maktulün muhtemel ölüm şekli. Yüzüstü yatarken sırta giren bıçak darbesi. Vaka çözülememiş. Sherlocktan öğrendiğim kadarıyla çözülmesi en zor vakalar en basit olanlardır. Bu adam yanlışlıkla ölmüş olmasın :D

İlk muamma, ölüm şeklinden dolayı maktulün intihar ihtimalinin şüpheli de olsa elenmesinden sonra evde maktulünkiler dışında parmak izine rastlanmaması üzerine okların iyiden iyiye ev arkadaşına dönmesi. Burada bir "yemezleer" çektim.
Ama birkaç saçma tahmin dışında mantıklı bir cevap bulamadım. Bu kenarda kalsın, okumaya devam.

Boy çıkarımı yapmak için sandalyeyi kullanmak biraz sorunlu geldi bana. Amaç boy çıkarımı yapmaksa elbiseler daha uygun seçim olurdu galiba. Ya da direk ev sahibine sorabilirdin. Dur bi dakka! Bu bir simülasyondu. Ev sahibi diye biri yok aslında. Az kalsın kaptırıyordum kendimi. Baudrillard sağ olsun.

İkinci muamma, maktul ile ev arkadaşının asla beraber görülmemesi ve ev arkadaşının çok iyi bıçak kullanması. Tersköşe. Ya da ters tersköşe. Her iki ihtimalde de şüpheler artıyor, muamma büyüyor. Devam ediyorum.

Mutfakla salonu ayıran tek şeyin adını da bilmiyorum. Her şeyin bir adının olması güzel lakin her alana özel terimleri bilmek de büyük meziyet. Nedense öykülerdeki dedektifler her şeyi biliyorlar. Her neyse.
Ben bunu özellikle Amerikan romanlarında çok görüyorum. Nesnel tasvirler mekan algısı için, bir de kelime hazinesi için iyi oluyor. Ama dil iyi kullanılmazsa cümleler çok biçimci, mekanik, yapmacık duruyor.

Ev sahibinin gece yarısında burada ne işi var? Evde neden saat yok? İkincisi oldukça manasız bir soruydu aslında. Her evde saat olması gerekmiyordu. Düşününce benim odamda da saat yok ama aynı dedektifte olduğu gibi kolumda var. Ah, acaba dedektifin kolunda saat olmasaydı astım ne gibi bir tepki verirdi? Yapay zekâyla uğraşmak ne eğlenceli olurdu ama! Her neyse. Nerede kalmıştık?
Bu ara nağmeler bana "Harikalar Diyarbakırındaki Alice"i hatırlatıyor :D

İkinci önemli bilgi, "Maktul tahmini olarak 23:30 ile 00:00 saatleri arasında ölmüş." Ev sahibi 00:16'da çıkmış, birkaç dakika kapı çaldıktan sonra aşağı yukarı 00:20'de eve girmiş. Bundan bir süre önce de Darnell gelmişti. Aynı dakikalarda merdivenlerden biri iniyor. Ev sahibine cool story bro çekesim var. Ama birkaç gün geciken kira için adam öldürmez herhalde.
Buraya kadar mevcut bilgiden hareketle şüpheli ama muhtemel senaryo şöyle görünüyor: Darnell geldi, arkadışını öldürdü, kanıtları yok etti (görünüşe göre ipucu bırakmadı), kapı çaldı, Darnell saklandı, ev sahibi girdi, odaları gezerken (sapık?) maktulü buldu, Darnell o sırada dışarı kaçtı, ev sahibi evden çıkarken kaçan Darnell'i gördü, Katil Darnell. Tabii ki değil.

Bir senaryo daha: Ev sahibesi üst katta oturuyor, Darnell'e aşık, onun yatağının hemen üstündeki tavana bir delik açıp gizlice onu seyrediyor, daha sonra cesaretini toplayıp Darnell'e açılıyor, reddedilince cinnet geçirip, yukardaki delikten bıçağı salıyor, deliği kapatıyor, daha sonra gidip baktığında diğer genci öldürdüğünü görüyor, hem bu işten kurtulmak hem de Darnell'den intikam almak için polisi arayıp yukarıdaki katil Darnell senaryosunu uyduruyor. Katil ev sahibesi.
Ayrıca maktul niye Darnell'in odasında yatıyor? oda mı aşık? Neyse Henüz şifresi kırılamamış hikaye, kitaplığın yanında yerinde olmayan şey bilmecesi var. Bir de bardak; o bardaktan bir şey gelecek sanki. Devam ediyorum.

Sekizinci bölümde, aha bardak geliyor dedim ama bir şey çıkmadı. Dokuzuncu bölüme geçiyorum.

Onuncu bölüme geçiyorum.

Odaya tekrar bakıyorum. Her bir köşesine bakıyorum hem de. Bakmadığım tek bir yer kaldığını fark ediyorum. Orayı neden ıskalamıştım ki? Kafamı tavana çeviriyorum. Yatağa bakıyorum. Tavana, yatağa. Tavana, yatağa. Git, gel. Randel’in, Darnell’in yatağında işi ne?
Heh. Benim dediğime geliyorsun :D

Son bölüme geçiyorum:

:eek::agla::)
 
Bir de tür konusunda şunları söyleyeyim:

Polisiye literatürüne çok hakim değilim. Sherlock dışında çok bir bilgim yok bu yüzden hikayeni bu alanda nereye konumlandırabilirim bilmiyorum ancak aşağıdaki şu cümlenle aynı fikirdeyim.

Daha önce bu türde hiçbir şey yazmadığım için ilginç bir deneyim oldu ama bana kalırsa fena da bir başlangıç olmadı.
 
Çok güzeldi @amaneden . Ellerine sağlık. Yorumum biraz uzun oldu çünkü okurken yorumladım ve eğlenceli olsun diye senin üslubunu taklit etmeye çalıştım.

Öncelikle dil ve anlatımdaki enerjikliğini ben çok beğendim. Dil oyunları en önemlilerinden kanımca.
Özellikle şuralarda Şekspirvari dilsel enerjiyi duydum:







Karakterimiz gerçek bir dedektif değil, çıkarımlarında şairane bir rasyonalizm sergiliyor. :D Bunu bilinçli olarak yaptıysan çok güzel; içgüdüsel olarak yaptıysan daha güzel.

İlk önemli bilgi, maktulün muhtemel ölüm şekli. Yüzüstü yatarken sırta giren bıçak darbesi. Vaka çözülememiş. Sherlocktan öğrendiğim kadarıyla çözülmesi en zor vakalar en basit olanlardır. Bu adam yanlışlıkla ölmüş olmasın :D

İlk muamma, ölüm şeklinden dolayı maktulün intihar ihtimalinin şüpheli de olsa elenmesinden sonra evde maktulünkiler dışında parmak izine rastlanmaması üzerine okların iyiden iyiye ev arkadaşına dönmesi. Burada bir "yemezleer" çektim.
Ama birkaç saçma tahmin dışında mantıklı bir cevap bulamadım. Bu kenarda kalsın, okumaya devam.

Boy çıkarımı yapmak için sandalyeyi kullanmak biraz sorunlu geldi bana. Amaç boy çıkarımı yapmaksa elbiseler daha uygun seçim olurdu galiba. Ya da direk ev sahibine sorabilirdin. Dur bi dakka! Bu bir simülasyondu. Ev sahibi diye biri yok aslında. Az kalsın kaptırıyordum kendimi. Baudrillard sağ olsun.

İkinci muamma, maktul ile ev arkadaşının asla beraber görülmemesi ve ev arkadaşının çok iyi bıçak kullanması. Tersköşe. Ya da ters tersköşe. Her iki ihtimalde de şüpheler artıyor, muamma büyüyor. Devam ediyorum.


Ben bunu özellikle Amerikan romanlarında çok görüyorum. Nesnel tasvirler mekan algısı için, bir de kelime hazinesi için iyi oluyor. Ama dil iyi kullanılmazsa cümleler çok biçimci, mekanik, yapmacık duruyor.


Bu ara nağmeler bana "Harikalar Diyarbakırındaki Alice"i hatırlatıyor :D

İkinci önemli bilgi, "Maktul tahmini olarak 23:30 ile 00:00 saatleri arasında ölmüş." Ev sahibi 00:16'da çıkmış, birkaç dakika kapı çaldıktan sonra aşağı yukarı 00:20'de eve girmiş. Bundan bir süre önce de Darnell gelmişti. Aynı dakikalarda merdivenlerden biri iniyor. Ev sahibine cool story bro çekesim var. Ama birkaç gün geciken kira için adam öldürmez herhalde.
Buraya kadar mevcut bilgiden hareketle şüpheli ama muhtemel senaryo şöyle görünüyor: Darnell geldi, arkadışını öldürdü, kanıtları yok etti (görünüşe göre ipucu bırakmadı), kapı çaldı, Darnell saklandı, ev sahibi girdi, odaları gezerken (sapık?) maktulü buldu, Darnell o sırada dışarı kaçtı, ev sahibi evden çıkarken kaçan Darnell'i gördü, Katil Darnell. Tabii ki değil.

Bir senaryo daha: Ev sahibesi üst katta oturuyor, Darnell'e aşık, onun yatağının hemen üstündeki tavana bir delik açıp gizlice onu seyrediyor, daha sonra cesaretini toplayıp Darnell'e açılıyor, reddedilince cinnet geçirip, yukardaki delikten bıçağı salıyor, deliği kapatıyor, daha sonra gidip baktığında diğer genci öldürdüğünü görüyor, hem bu işten kurtulmak hem de Darnell'den intikam almak için polisi arayıp yukarıdaki katil Darnell senaryosunu uyduruyor. Katil ev sahibesi.
Ayrıca maktul niye Darnell'in odasında yatıyor? oda mı aşık? Neyse Henüz şifresi kırılamamış hikaye, kitaplığın yanında yerinde olmayan şey bilmecesi var. Bir de bardak; o bardaktan bir şey gelecek sanki. Devam ediyorum.

Sekizinci bölümde, aha bardak geliyor dedim ama bir şey çıkmadı. Dokuzuncu bölüme geçiyorum.

Onuncu bölüme geçiyorum.


Heh. Benim dediğime geliyorsun :D

Son bölüme geçiyorum:

:eek::agla::)
En uygun dilin bu olacağını içgüdüsel olarak buldum sanırım. Genellikle de öyle oluyor zaten. Ben yazacaklarım üzerine düşünüp kurguyu ayarlarken arka planda da üslup şekilleniyor kendi kendine. Renkli yorumun için teşekkür ederim, tabii zaman ayırıp okuduğun için de. :sapkali:

Sen de çok güzel bir şekilde düşüncelerini aktarmışsın, eğlenceli olmuş. Beğenmene sevindim.
Bir de tür konusunda şunları söyleyeyim:

Polisiye literatürüne çok hakim değilim. Sherlock dışında çok bir bilgim yok bu yüzden hikayeni bu alanda nereye konumlandırabilirim bilmiyorum ancak aşağıdaki şu cümlenle aynı fikirdeyim.
Teşekkür ederim. :sapkali:
Bu ara nağmeler bana "Harikalar Diyarbakırındaki Alice"i hatırlatıyor
Bunu pek anlayamadım ama. :ühü:
 
@amaneden Alice de bir şey düşünürken aklına başka sorular gelince konudan konuya atlayıp en sonunda ana konuya geliyordu. Sen de aynısını yapınca onu çağrıştırdı.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık