Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

İnziva (Hikâye)

:sapkali:
Sen anlatmadan bunun gerçeklik olduğunu bilemem ya. :hoo:

Bahsettiğin şey herkesin başına her zaman gelmiyor. :bilmem:
Yok. Eleştiri için demedim zaten. Şaşırtmıştı sadece. :flaugh:

Biraz bir şeyler yazmaya çalışırsan aslında fark edebiliyorsun. Bir süre sonra kontrolü kaybediyorsun. Ki bence kontrolü kaybetmek güzel bir şey, güzel bir şeylerin olacağının göstergesi oluyor. Tamamen yazarın kontrolündeki hikayeler yavan oluyor, ruhsuz, cansız.
Yapay olduğu anlaşılıyor.
 
:sapkali:
Bitirdim.

Yeni üsubun güzel, eğlenceli, ama sadece böyle kısa ve keyifli hikayeler için. Zaten üslup doğrudan arkadaşlar için yazılmış muzip bir hikayeye doğal yollardan oluşmuşa benziyor.
Karakterin gerçekten de içe kapanık ama uyum için dışa dönüklüğe çabalayan bir Sherlock gibi.
Siyah Beyaz göndermeleri görüyorum. Bulut hesabı dendiğinde, sonraki cümleye bir gönderme daha bekledim ama ya yok veya ben çok kapalı bir gönderme görüyorum. Bulut isinden sonra "yine bu isim" cümlesini bir atıf olarak aldım.
Gözüme takıldı sadece.

Çok daha akıcı ve oturaklı cümleler kuruyorsun. Sürükleyicilik katıyor bunlar. Hikaye de polisiye olmasından doğal olarak sürükleyici zaten. Merak uyandırıyor. Rakamlar ve harfleri hızlıca geçmiş olsam da.

Hikayenin dünyası karma bir kültüre ait sanki. Öğrenciler, ev sahibi ve ev düzeni Türkkken; isimler, polisler ve çevre çok Amerikan duruyordu. Böyle harmanlanmasını seviyorum. Fütüristik geliyor.

Hikayenin polisiyeliği tamamen dedektife odaklanmış. O düşünürse ona yöneliyoruz. Kendi başımıza, dedektiften bağımsız çözebileceğimiz ayrık detaylar az. Yine de bitimden iki bölüm önce çözebildim olayı ki o zaman bile yeterince yönlendirilmiştik. Eğlenceli olmalı polisiye yazmak. Yorucudur da. Çok fazla detay eklemek gerek. Tebrik ederim.

Bu arada dedektif sonuca çok hissi ulaşıyor gibi. O inzivayı aniden bulabilmesi fazla tesadüfiydi. Sanki evrenden mesaj almış gibi. Force yardım ediyor. Romantiklik bitmek bilmiyor.
Zaten klasik bir kişilik bölünmesi ile Fight Club tipi bir karakter varken romantiklik kaçınılmaz.

Okuması keyifli, sürükleyici ve eğlenceliydi hikaye. Teşekkürler.
Uzun süren bir hikâyede böyle bir üslup çok yorucu olur muhtemelen. Fazlasıyla interaktif çünkü. Temel odağım dedektif ne görüyorsa okuyucunun da onu görmesi ve bu sebeple de çözüme ulaşma konusunda dedektifle aynı koşullara sahip olması.

Evet, hatta yazmayı bitirdikten sonra eklediğim birkaç detay daha oldu. Okuyucuya adil davranınca çözmesi de daha mümkün olduğu için haylazlık yapma ihtimalim de düşüyor ama bunun da üstesinden gelmenin bir yolunu bulurum elbet. Aslında art arda 10 tane de sallarım hikâye ama içime sinmez hiç. Benzeri olmayan bir şeyler yazmam lazım ki rahat edebileyim.

Kısmen tesadüfi. Kendi kendine düşünmeden sondan bir önceki cümlede inziva kelimesi geçiyor. Aynı zamanda o ana dek de kullanıldığı, bölümün adı olduğu, karakterlere dair aldığı bilgiler ve kendisinin de benzer koşullarda yaşaması nedeniyle söylediğin gibi sezgisel olarak buluyor. Dışı dışarıdan değil de içinden alıyor. Bunun farkı var bence. Hani bazen sorunun cevabını bilirsin de ona nasıl ulaşacağını hatırlayamazsın ya, o şekil. Karşısındaki fotoğraf da bir ipucu gerçi de onu sonradan fark ediyor.

Bulut'a da selam olsun. Okuyup yorumladığın için teşekkürler. :sapkali:
 
Yok. Eleştiri için demedim zaten. Şaşırtmıştı sadece. :flaugh:

Biraz bir şeyler yazmaya çalışırsan aslında fark edebiliyorsun. Bir süre sonra kontrolü kaybediyorsun. Ki bence kontrolü kaybetmek güzel bir şey, güzel bir şeylerin olacağının göstergesi oluyor. Tamamen yazarın kontrolündeki hikayeler yavan oluyor, ruhsuz, cansız.
Yapay olduğu anlaşılıyor.
Yersiz yorumum o kadar da şaşırtıcı değildi gerçi, ama yersiz olduğu kesin. :oleyo2:


Evet kesinlikle öyle, One Piece gibi. Doğal akışla ilerlemeyen hikayelerde heyecan kalmıyor.

Uzun süren bir hikâyede böyle bir üslup çok yorucu olur muhtemelen. Fazlasıyla interaktif çünkü. Temel odağım dedektif ne görüyorsa okuyucunun da onu görmesi ve bu sebeple de çözüme ulaşma konusunda dedektifle aynı koşullara sahip olması.

Evet, hatta yazmayı bitirdikten sonra eklediğim birkaç detay daha oldu. Okuyucuya adil davranınca çözmesi de daha mümkün olduğu için haylazlık yapma ihtimalim de düşüyor ama bunun da üstesinden gelmenin bir yolunu bulurum elbet. Aslında art arda 10 tane de sallarım hikâye ama içime sinmez hiç. Benzeri olmayan bir şeyler yazmam lazım ki rahat edebileyim.

Kısmen tesadüfi. Kendi kendine düşünmeden sondan bir önceki cümlede inziva kelimesi geçiyor. Aynı zamanda o ana dek de kullanıldığı, bölümün adı olduğu, karakterlere dair aldığı bilgiler ve kendisinin de benzer koşullarda yaşaması nedeniyle söylediğin gibi sezgisel olarak buluyor. Dışı dışarıdan değil de içinden alıyor. Bunun farkı var bence. Hani bazen sorunun cevabını bilirsin de ona nasıl ulaşacağını hatırlayamazsın ya, o şekil. Karşısındaki fotoğraf da bir ipucu gerçi de onu sonradan fark ediyor.

Bulut'a da selam olsun. Okuyup yorumladığın için teşekkürler. :sapkali:
Bu tür hikayelerde çok eğlenceli olur bu interaktif üslup. Seninki biraz muzipçe ama. Ben bu üslupla 100 sayfalık incelemeler okuttum herkese. :oleyo2:


Haksızlık etmişim o halde. Sezgi, beynin okuduğu bilgilerin algılanamayacak bir hızda işlenmesi değil mi zaten. Bazen bir sonuca ulaşıldığında nasıl ulaşıldığı o yüzden bilinmez ve buna kısa yoldan sezgi denir. Aslında görüp kaydettiği binlerce küçük parçanın ani birleşmesiyle ortaya hızla çıkmış bir sonuçtur.


ase :sapkali:
 
Bu tür hikayelerde çok eğlenceli olur bu interaktif üslup. Seninki biraz muzipçe ama. Ben bu üslupla 100 sayfalık incelemeler okuttum herkese. :oleyo2:
Ahaha. Öyle bir demişsin ki millete yedirdim de gibi. :oleyo2:

Haksızlık etmişim o halde. Sezgi, beynin okuduğu bilgilerin algılanamayacak bir hızda işlenmesi değil mi zaten. Bazen bir sonuca ulaşıldığında nasıl ulaşıldığı o yüzden bilinmez ve buna kısa yoldan sezgi denir. Aslında görüp kaydettiği binlerce küçük parçanın ani birleşmesiyle ortaya hızla çıkmış bir sonuçtur.
Aynen öyle. :sapkali:
 
Hikâyede geçen Abdülmuttalib, 13 harfli bir isim.
Ayrıca yükleme ekranındaki faktöriyel hesabında da şöyle bir şey var:
7! = 5040
8.9.10 = 720 = 6!

6! . 7! = 10!

6 ve 7 muhabbeti işte. 10 bölüm yapsaydım hikâyeyi tam olurdu da dokunasım gelmedi.

Evet, biraz sayı manyaklığı da vardır bende. :(
 
Güzel ben beğendim. Genelde yaptığım gibi çok kritik yapacak bir kafada okuyamadım gerçi ama olsun iyidi. Bulmacaları kendin mi tasarladın?
 
Teşekkürler. :sapkali: Evet, ben tasarladım.
Sondan başlayıp mı tasarladın? Bazıları biraz önce problem sonra sonuç odaklı yapmışsın gibi geldi. Mesela odalı olan.
Her zaman sondan başlamalısın bence. Yani cevaptan geriye doğru soruyu çıkartmak her zaman daha sağlam olur ki bunu biliyorsundur zaten. Kötü demiyorum ama.
 
Sondan başlayıp mı tasarladın? Bazıları biraz önce problem sonra sonuç odaklı yapmışsın gibi geldi. Mesela odalı olan.
Her zaman sondan başlamalısın bence. Yani cevaptan geriye doğru soruyu çıkartmak her zaman daha sağlam olur ki bunu biliyorsundur zaten. Kötü demiyorum ama.
Odalı olan dediğin asıl olaysa o zaten direkt kafamdaydı. Spoiler içinde daha spesifik konuşursan düzgün cevap verebilirim.

Okuyup yorumladığın için teşekkürler. :sapkali:
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık