Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Vahşi Doğa

Görünüşü çok ilginç, nadir duruyor. :)

Denizgergedanı




Kanada'nın Nunavut bölgesinin resmî armasında yer alan ve üzerinde bir iglu ve taç bulunan kalkan simgesini taşıyan iki hayvandan biri ren geyiği, diğeri ise narvaldir.

İnuitler'in narval yaradılışı ile ilgili efsanesine göre, elinde zıpkın tutan bir kadın okyanusa düşmüş ve zıpkının çevresine dolanmıştır. Sonra, suya batan kadın zıpkının arka ucunda bir beyaz balinaya sarılmış ve böylece narval oluşmuştur.

Orta Çağ Avrupası'nda, narval ile ilgili çeşitli inanışlar gelişmiştir: kimisi, dişlerinin efsanevi tek boynuzlu attan gelen boynuzlar olduğuna; kimisi ise Nuh'un tek boynuzlu atı gemisinden attığına ve onun da narvale dönüştüğüne inanmıştır. Ayrıca, bu dişlerin sihirli güçleri olduğu da kabul edilmiş ve Vikingler gibi kuzeyli tüccarlar da bu dişleri ağırlıklarının çok katı kadar altına satabilmiştir. Elde edilen bu dişlerden, içine konan içkiye karıştırılmış zehiri etkisiz hale getireceğine inanılan kadehler yapılmıştır. 16. yüzyılda da Kraliçe 1. Elizabeth, o dönemde bir kale inşasının masrafını karşılayabilecek olan 10.000 sterline, asa olarak kullandığı bir narval dişi edinmiştir.

Tek boynuzlu atların boynuzları, sıklıkla, narval dişindekine çok benzer sarmal biçime sahip olarak resmedilir.

Narval dişi ile ilgili gerçekler ise Keşif Çağında, kaşifler ve doğa bilimciler Arktik bölgeleri gezdikçe ortaya çıkmaya başlamıştır. 1555'te Olaus Magnus, alnından boynuz çıkan balık benzeri bir yaratığı resmetmiştir. 1577'de ise Martin Frobisher, bu boynuzun ileri uzandığını tanımlamıştır. Efsaneyi sona erdiren kesin tanımıysa, narval dişleriyle ilgili halka açık bir konferans veren Danimarkalı zoolog Ole Wurm 1638'de sunmuştur.

Jules Verne'in romanı Denizler Altında 20000 Fersah'ın başlarında, Nautilus denizaltısının henüz tanımlanmamış bir narval alt türü olduğuna inanılır.
 
Son düzenleme:
Bir zamanlar su samurlarının el ele tutuşup uyumasını sevimli bulanlardandım. Maalesef ki onların yavru foklara tecavüz etmeleri ve nekrofili gibi iğrenç davranışları olduğunu öğrenince buz gibi soğumuştum.
 
Görünüşü çok ilginç, nadir duruyor. :)

Deniz Gergedanı




Kanada'nın Nunavut bölgesinin resmî armasında yer alan ve üzerinde bir iglu ve taç bulunan kalkan simgesini taşıyan iki hayvandan biri ren geyiği, diğeri ise narvaldir.

İnuitler'in narval yaradılışı ile ilgili efsanesine göre, elinde zıpkın tutan bir kadın okyanusa düşmüş ve zıpkının çevresine dolanmıştır. Sonra, suya batan kadın zıpkının arka ucunda bir beyaz balinaya sarılmış ve böylece narval oluşmuştur.

Orta Çağ Avrupası'nda, narval ile ilgili çeşitli inanışlar gelişmiştir: kimisi, dişlerinin efsanevi tek boynuzlu attan gelen boynuzlar olduğuna; kimisi ise Nuh'un tek boynuzlu atı gemisinden attığına ve onun da narvale dönüştüğüne inanmıştır. Ayrıca, bu dişlerin sihirli güçleri olduğu da kabul edilmiş ve Vikingler gibi kuzeyli tüccarlar da bu dişleri ağırlıklarının çok katı kadar altına satabilmiştir. Elde edilen bu dişlerden, içine konan içkiye karıştırılmış zehiri etkisiz hale getireceğine inanılan kadehler yapılmıştır. 16. yüzyılda da Kraliçe 1. Elizabeth, o dönemde bir kale inşasının masrafını karşılayabilecek olan 10.000 sterline, asa olarak kullandığı bir narval dişi edinmiştir.

Tek boynuzlu atların boynuzları, sıklıkla, narval dişindekine çok benzer sarmal biçime sahip olarak resmedilir.

Narval dişi ile ilgili gerçekler ise Keşif Çağında, kaşifler ve doğa bilimciler Arktik bölgeleri gezdikçe ortaya çıkmaya başlamıştır. 1555'te Olaus Magnus, alnından boynuz çıkan balık benzeri bir yaratığı resmetmiştir. 1577'de ise Martin Frobisher, bu boynuzun ileri uzandığını tanımlamıştır. Efsaneyi sona erdiren kesin tanımıysa, narval dişleriyle ilgili halka açık bir konferans veren Danimarkalı zoolog Ole Wurm 1638'de sunmuştur.

Jules Verne'in romanı Denizler Altında 20000 Fersah'ın başlarında, Nautilus denizaltısının henüz tanımlanmamış bir narval alt türü olduğuna inanılır.
Bilgi için teşekkürler Kadir. Denizgergedanı araştırmacılar tarafından en garip canlı olarak tanımlanır. Paylaştığın bilgileri destekleyecek iki kısa belgesel tadında denizgergedanı videosu bırakalım.



Türkçe video:

 
Şeytani Yaprak Kuyruklu Gekko'nun adının hakkını verip cehhemden çıkmış gibi durması çok ilginç.
 
Merhabalar. Bir hafta sonra yeni bir canlı ile karşınızdayım. İyi okumalar.

Mersin Balığı




Latince adı Acipenseridae olan mersin balığı familyası Asya, Avrupa ve Amerika'nın kuzey yarım küredeki denizleri ve tatlı sularında 27 tür olarak bulunur. Bu familyadan 5 tür ise Karadeniz'in Türkiye sularında yaşar ancak bunların bir kısmı neredeyse nesli tükenmekle karşı karşıyadır:

  • Mersin morinası (Huso huso)
  • Kolan balığı (Acipenser sturio)
  • Karaca mersini (Acipenser gueldenstaedti)
  • Mersin / Yıldızlı mersin balığı (Acipenser stellatus)
  • Şip balığı (Acipenser nudiventris)
Varlığı
Yaklaşık 200 milyon yıldır dünya üzerinde bulunan mersin balıkları araştırmacılarca 'yaşayan fosiller' olarak nitelendirilmektedir. Tarih kayıtlarında mersin balıklarının daha M.Ö. 2500'lü yıllarda Dinyester'de avlandığından bahsedilmektedir. O dönemde bu balıkların büyük kutlamalarda ikram edildiği ve resimlerini taşıyan paraların bastırıldığı kayıtlarda geçmektedir.

Özelliği
Mersin balığı sahip olduğu birçok özellik bakımından diğer balıklardan ayrılmaktadır. Örneğin, kıkırdak iskelete sahip olduğu hâlde kemikli balıklar sınıfına dâhildir. Baş kısmı, öne doğru uzamış ve baş kemik tabakalarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir zırhı andırır. Vücudunda bir sıra sırtta, iki sıra yanlarda ve iki sıra karında olmak üzere türlere göre şekli ve sayıları değişen kemik plakalarına sahiptir. Bunun dışında bu balıklar "siyah havyar" adı altında olması ile etlerinin kalitesi ve değerli havyarları nedeniyle ekonomik açıdan önem taşıyan canlılardır.

Üreme ve ömür
Bu balıklar doğal ortamlarında 15 yaş civarlarında yumurtlama olgunluğuna erişirler. 2-4 yıllık aralıklarla yumurtlarlar. 100 yıla kadar yaşayabilme gibi özellikleriyle diğer balıklardan ayrılırlar.


Durumu
Mersin balıklarının nesli son 30-35 yıldır Kızılırmak, Yeşilırmak ve Sakarya nehir yataklarının doğal yapılarının bozulması ve balıklarından havyar elde etmek için yumurtlama zamanından önce avlanmasından dolayı tehlike altındadır. Kaçak avcılığın önlenmesi için geçmişte balıkçılara bu balıklar hakkında seminer, festival, destek programı gibi çeşitli etkinlikler düzenlendi. 1997 yılında Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından destekle mersin balığı koruma altına alınmıştı. Günümüzde Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü'nde (AKSAM) mersin balığı yavru üretimi gerçekleştirilmektedir.

Kaynak
  • National Geographic Dergisi
  • Aquaryus internet sayfası
  • Salih Bahtiyar - Alone Angler Sport Fishing internet sayfası
 
Merhabalar. Bir hafta sonra yeni bir canlı ile karşınızdayım. İyi okumalar.

Mersin Balığı




Latince adı Acipenseridae olan mersin balığı familyası Asya, Avrupa ve Amerika'nın kuzey yarım küredeki denizleri ve tatlı sularında 27 tür olarak bulunur. Bu familyadan 5 tür ise Karadeniz'in Türkiye sularında yaşar ancak bunların bir kısmı neredeyse nesli tükenmekle karşı karşıyadır:

  • Mersin morinası (Huso huso)
  • Kolan balığı (Acipenser sturio)
  • Karaca mersini (Acipenser gueldenstaedti)
  • Mersin / Yıldızlı mersin balığı (Acipenser stellatus)
  • Şip balığı (Acipenser nudiventris)
Varlığı
Yaklaşık 200 milyon yıldır dünya üzerinde bulunan mersin balıkları araştırmacılarca 'yaşayan fosiller' olarak nitelendirilmektedir. Tarih kayıtlarında mersin balıklarının daha M.Ö. 2500'lü yıllarda Dinyester'de avlandığından bahsedilmektedir. O dönemde bu balıkların büyük kutlamalarda ikram edildiği ve resimlerini taşıyan paraların bastırıldığı kayıtlarda geçmektedir.

Özelliği
Mersin balığı sahip olduğu birçok özellik bakımından diğer balıklardan ayrılmaktadır. Örneğin, kıkırdak iskelete sahip olduğu hâlde kemikli balıklar sınıfına dâhildir. Baş kısmı, öne doğru uzamış ve baş kemik tabakalarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir zırhı andırır. Vücudunda bir sıra sırtta, iki sıra yanlarda ve iki sıra karında olmak üzere türlere göre şekli ve sayıları değişen kemik plakalarına sahiptir. Bunun dışında bu balıklar "siyah havyar" adı altında olması ile etlerinin kalitesi ve değerli havyarları nedeniyle ekonomik açıdan önem taşıyan canlılardır.

Üreme ve ömür
Bu balıklar doğal ortamlarında 15 yaş civarlarında yumurtlama olgunluğuna erişirler. 2-4 yıllık aralıklarla yumurtlarlar. 100 yıla kadar yaşayabilme gibi özellikleriyle diğer balıklardan ayrılırlar.


Durumu
Mersin balıklarının nesli son 30-35 yıldır Kızılırmak, Yeşilırmak ve Sakarya nehir yataklarının doğal yapılarının bozulması ve balıklarından havyar elde etmek için yumurtlama zamanından önce avlanmasından dolayı tehlike altındadır. Kaçak avcılığın önlenmesi için geçmişte balıkçılara bu balıklar hakkında seminer, festival, destek programı gibi çeşitli etkinlikler düzenlendi. 1997 yılında Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından destekle mersin balığı koruma altına alınmıştı. Günümüzde Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü'nde (AKSAM) mersin balığı yavru üretimi gerçekleştirilmektedir.

Kaynak
  • National Geographic Dergisi
  • Aquaryus internet sayfası
  • Salih Bahtiyar - Alone Angler Sport Fishing internet sayfası
Balıkta ülkücü bıyığı var :hhh:. Şakası bir yana 100 yıla kadar yaşayabilmesi ilginçmiş. İnsanların havyar gibi gereksiz bir besin için şu türün neslini tehlikeye atması da üzücü.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık